Navalny'nin ani ölümü, Putin karşıtı politikanın öncülerinden birini kaybetmenin yanı sıra, Rus halkında gelecek hakkında endişe yaratıyor.
Navalny'nin sözcüsü Kira Yarmysh, Navalny'nin annesine bırakılan bir notta, muhalif liderin "ani ölüm sendromu" nedeniyle Cuma günü hayatını kaybettiğini belirtti. Ancak cesedin nerede olduğu konusunda belirsizlik devam ediyor.
Navalny'nin ekibi, resmi testler tamamlanmadan cenazenin ailesine teslim edilmeyeceğini belirtirken, yetkililerin gerçeği gizlemek için çaba gösterdiğini iddia ediyor. Navalny'nin ölümü, Rusya genelinde anma törenleri düzenleyen ve Putin'e karşı çıkan protestolara yol açan bir atmosferde gerçekleşti. Ancak güvenlik güçleri, bu anma etkinliklerini sert bir şekilde bastırmaya devam ediyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskyy, Navalny'nin ölümü üzerine yaptığı açıklamada, Putin'i Rus devlet başkanı olarak algılamanın artık mantıklı olmadığını belirtti. Ayrıca, Navalny'nin ölümünün, Putin'in gücünü koruma yöntemlerinden biri olarak görüldüğünü ifade etti.
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Cameron, Navalny'nin ölümünden sorumlu olan Ruslar'a karşı harekete geçeceklerini açıkladı. ABD Başkanı Joe Biden ise Navalny'nin ölümünün Putin ve yönetiminin sorumluluğunda olduğunu belirtti.
Navalny'nin ölümü, Rusya'da muhalefetin sadece hapise atılmakla kalmayıp aynı zamanda ölümle de cezalandırılabileceği endişesini artırıyor. Navalny, Putin'e karşı sert eleştirilerde bulunmuş ve Kremlin'i suçlamıştı.
Navalny'nin eşi Yulia Navalnaya, Rus kaynaklarından gelen haberlere inanamadığını belirterek, eğer gerçekse Putin ve çevresinin bu olaydan sorumlu olacağını söyledi. Navalnaya'nın konuşması, Navalny'nin ölümüyle ilgili şüpheleri artıran bir diğer unsur olarak dikkat çekiyor.
