Amerikan Bilim Adamları Federasyonu'nun verilerine göre, Rusya'nın kıtalararası füzeleri ve nükleer silah taşıyabilen uçaklarıyla birlikte 1.588, ABD'nin ise 1.644 hazır durumda nükleer silahı bulunuyor. İki ülke arasında ayrıca yaklaşık 5.000 aktif nükleer bomba daha bulunuyor.
Nükleer Tehdit Yeniden Gündemde
Christopher Nolan'ın "Oppenheimer" filmi, Rusya'nın Ukrayna ile devam eden savaşı sırasında vizyona girmesiyle birlikte nükleer çatışma riskine ilişkin endişeleri artırdı. Uzmanlara göre, taktik nükleer silahların kullanılmasıyla sınırlı ölçekli bir nükleer çatışma senaryosu daha olası hale geliyor. Bu silahlar, ABD ve Rus cephaneliklerinin yüzde 30 ila yüzde 40'ını oluşturmakta ve daha küçük menzile sahip olduğu için daha yerel bir etkiye sahip olabilmektedir.
Nükleer Patlamanın Yıkıcı Etkileri
Nükleer bir bombanın patlaması anında devasa bir yıkıma yol açar. Sıfır noktasında bulunanlar anında ölürken, patlama yarıçapı içindeki binalar ağır hasar görür. Basınç dalgası binaları yıkabilir ve insanlara ciddi yaralanmalar verebilir. Patlama ayrıca büyük miktarda radyoaktif serpinti yayarak sağlık sorunlarına ve çevresel zararlara neden olabilir. Uzun vadede, nükleer patlamanın atmosfere yükselen duman ve tozlarının küresel bir soğuma etkisi yaratarak iklim üzerinde ciddi sonuçları olabilir.
Nükleer Silahların Kontrolü Önemli
Nükleer silahların kontrol altında tutulması ve kullanılmasının önlenmesi, uluslararası toplumun öncelikli hedefi olmalıdır. Nükleer patlamaların yıkıcı etkileri ve küresel tehlikeleri göz önüne alındığında, diplomatik çözümler ve silahsızlanma çabaları önem kazanıyor.
