ABD Başkanı Donald Trump’ın “kurtuluş günü” olarak andığı 2 Nisan’dan bu yana Brent petrol fiyatlarında yüzde 10,5'lik, WTI ham petrolde ise yüzde 10,7'lik bir gerileme yaşandı. Bu süreçte Brent petrol varil başına yaklaşık 7,8 dolar, WTI ise yaklaşık 7,6 dolar değer kaybetti.
Trump'ın açıkladığı yeni gümrük vergileri, küresel petrol talebine dair endişeleri artırarak piyasalarda sert dalgalanmalara neden oldu. Bu gelişmenin, enerji ithalatçısı olan Türkiye gibi ekonomiler için maliyet avantajı sağlayabileceği belirtiliyor.
Washington yönetiminin 2 Nisan’da birçok ülkeye yönelik ithal ürünlerinde en az yüzde 10 ek vergi uygulayacağını duyurması, küresel ticaret savaşlarının şiddetleneceği beklentilerini güçlendirdi. Bu açıklamanın ardından Brent petrol fiyatı yüzde 9,1 değer kaybederek 65,74 dolara kadar geriledi ve böylece Ağustos 2021'den bu yana en düşük haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Aynı dönemde WTI ham petrolün varil fiyatı yüzde 9,8 düşüşle 62,10 dolara indi.
Çin’in Trump'ın tarifelerine misilleme yapmasıyla birlikte Brent petrol 9 Nisan'da 58,22 dolara kadar gerileyerek Şubat 2021'den beri en düşük seviyesini gördü. Ancak ABD'nin bazı ülkelere yönelik ek vergileri 90 gün ertelemesi üzerine Brent fiyatı yüzde 6,7 artışla 65,47 dolara çıksa da, haftayı yüzde 2,2 kayıpla 64,26 dolardan kapattı. WTI ham petrol ise haftalık bazda yüzde 1,8'lik düşüşle 60,97 dolardan işlem gördü.
İran'a yönelik yaptırımların eksiksiz uygulanacağı yönündeki açıklamalar sonrası Brent petrol, bir sonraki haftayı yüzde 4,2'lik artışla 66,96 dolarda kapattı. Ancak İran ile müzakerelerin olumlu seyretmesi ve ABD-Çin arasındaki ticaret anlaşmazlıklarının küresel talep üzerinde baskı oluşturacağı beklentisiyle Brent, 21 Nisan haftasında yüzde 1,6 düşerek 65,87 dolara, WTI ise yüzde 1,2 gerileyerek 62,93 dolara indi.
Sonuç olarak, Trump’ın "kurtuluş günü" dediği 2 Nisan’dan bu yana Brent yüzde 10,5, WTI ise yüzde 10,7 oranında düşüş yaşadı.
"Petrol Fiyatlarındaki Düşüş Türkiye'ye Avantaj Sağlayacak"
Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli, yaptığı açıklamada, petrol fiyatlarındaki bu gerilemenin Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler için önemli fırsatlar sunduğunu ifade etti.
Barkeshli, "Petrol fiyatlarındaki bu düşüş, Türkiye’nin enerji faturasını azaltabilir. Ancak küresel ölçekte ekonomik büyümede yavaşlama olması, Türkiye'nin büyüme beklentilerini olumsuz etkileyebilir" ifadelerini kullandı.
Ayrıca Barkeshli, Trump’ın Çin’le başlattığı ticaret savaşlarının yeni bir küresel ekonomik düzenin habercisi olduğunu belirterek, Türkiye'nin şu anda "görece güvenli bir pozisyonda" olduğunu söyledi. Barkeshli, "Uzun vadede Avrasya’da yeni serbest ticaret bölgeleri kurulabilir, doların kullanım oranı azalabilir ve bölgesel para sistemlerinin gelişimi gündeme gelebilir" değerlendirmesinde bulundu.
"Doların Zayıflaması da Enerji Maliyetlerini Düşürüyor"
Uluslararası veri analitik şirketi Kpler’in Kıdemli Petrol Uzmanı Homayoun Falakshahi ise petrol fiyatlarındaki düşüşün arkasında yavaşlayan küresel büyüme beklentilerinin yattığını belirtti.
Falakshahi, "ABD için büyüme beklentimizi yüzde 2'den yüzde 0,8'e indirdik. Bu nedenle Brent petrol için 12 aylık ortalama fiyat tahminimizi varil başına 71 dolardan 66 dolara revize ettik" açıklamasını yaptı.
Falakshahi, Türkiye'nin yılın başından bu yana günlük ortalama 58 bin varil ham petrol ithal ettiğini vurgulayarak, "Petrol fiyatlarındaki düşüş, Türkiye gibi ülkelerin enerji maliyetlerinde rahatlama sağlıyor. Bunun yanı sıra doların uluslararası piyasalarda değer kaybetmesi de ek bir maliyet avantajı yaratıyor. Ancak Türk lirasının dolara karşı zayıflaması, bu avantajı büyük ölçüde azaltıyor" diye konuştu.
ABD ile Türkiye arasındaki ticaret açığının 2025'te bir önceki yıla göre yüzde 62,7 artarak 1,5 milyar dolara yükseldiğine dikkat çeken Falakshahi, Trump’ın tarifelere ilişkin 90 günlük erteleme kararının iki ülke arasında yeni ticaret müzakerelerine kapı aralayabileceğini ifade etti.
Kaya Petrolü Üretiminde Baskılar Artıyor
Falakshahi ayrıca, Trump’ın gümrük tarifelerinin küresel büyüme üzerinde baskı oluşturduğunu ve bu durumun petrol ürünlerine olan talebi azalttığını belirterek, "Petrol ürünlerine olan talep artışı tahminimizi günlük 750 bin varilden 500 bin varile indirdik. Bu değişiklik özellikle ABD ve Çin'deki dizel ve nafta tüketiminin düşmesinden kaynaklanıyor" dedi.
Petrol fiyatlarının mevcut seviyelerde kalmasının ABD'deki kaya petrolü üretimini baskı altına alacağını kaydeden Falakshahi, "Yeni açılan kuyuların kârlı hale gelmesi için WTI bazında petrol fiyatının en az 65 dolar olması gerekiyor. Kısa vadede üretimde büyük bir düşüş olmasa da, fiyatların 60 dolar civarında seyretmesi halinde yıl sonunda günlük üretimde 300 bin varillik bir azalma yaşanabilir" bilgisini verdi.
Falakshahi, fiyatların 55 dolar seviyesine düşmesi durumunda ise günlük üretim kaybının 600 bin varili bulabileceğini ifade ederek, "Kısa vadede sondaj faaliyetlerinin tamamen durdurulması beklenmiyor. Ancak bu durum, birkaç ay içerisinde yeni sondaj planlarında kesintilere yol açacak ve üretimdeki etkileri 5–6 ay sonra net şekilde hissedilecektir" değerlendirmesini yaptı.