Grimm Kardeşler’in ünlü masalı "Rapunzel"den adını alan Rapunzel Sendromu, kişinin yediği saçların mide ve bağırsakta birikerek ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı nadir bir tıbbi durumdur. Trikobezoar olarak bilinen bu saç yumakları, genellikle ince bağırsağa kadar uzanan bir yapı oluşturur.
1968’de tıbbi literatürde ilk kez rapor edilen sendrom, daha çok genç kadınları etkiler. Bunun nedeni, kadınların saçlarının daha uzun olması ve mide zarlarına daha kolay yapışmasıdır. Sendromun belirtileri arasında karın ağrısı, bulantı, kusma, iştah kaybı, kilo kaybı ve sindirim sorunları bulunur. İleri vakalarda bağırsak delinmesi ve sepsis gibi komplikasyonlar görülebilir.
Saç Yeme Alışkanlığının Nedenleri
Saç yeme davranışı, genellikle trikofaji adı verilen bir durumla ilişkilidir. Bu davranış, trikotilloman (saç yolma bozukluğu) veya pika (besin olmayan maddeleri yeme isteği) gibi psikiyatrik bozukluklarla bağlantılıdır. Rapunzel sendromu teşhisi konan bireylerin çoğunda depresyon, obsesif kompulsif bozukluk veya geçmişte yaşanan travmalar gibi psikolojik sorunlar bulunur.
Trikotillomani hastalarının yüzde 20'si saçlarını çiğneme ve yutma davranışı sergilerken, pika ise sabun, kil, kağıt gibi gıda dışı maddelerin yenmesiyle karakterize edilir.
Tedavi ve Önleme Yöntemleri
Rapunzel sendromunun tedavisinde genellikle cerrahi müdahale gereklidir. Mide ve bağırsaktaki saç yumakları, genellikle tek parça halinde çıkarılır. Alternatif yöntemler arasında saç topunu kimyasallarla eritme, lazerle parçalama veya endoskopik çıkarma yer alır; ancak bu yöntemler cerrahi kadar etkili değildir.
Psikolojik destek, özellikle bu davranışın tekrarlamasını önlemek için kritik öneme sahiptir. Trikotillomani veya strese bağlı pika hastaları, psikoterapi ile bu kompulsif davranışlarını kontrol altına alabilir. Ayrıca, aile ve yakın çevrenin bu süreçte bilinçlendirilmesi, hastanın iyileşme sürecine katkı sağlar.