Dünyada, erkek hazır giyim sektöründe Türkiye’yi temsil eden Süleyman Orakçıoğlu, Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunudur.
Bugün dünyada Türkiye’yi temsil eden tekstil şirketlerinin kurucusu olan Orakçıoğlu, 1986 yılında şirketini kurduktan sonra erkek hazır giyiminde dünya çapında 420 mağaza açmıştır.
İstanbul Fashion Week danışma kurulu başkanı olan Süleyman Orakçıoğlu, kendisinin pek çok öğrenci yetiştirdiğini vurgulayarak; "Ben çok öğrenci yetiştirdim. Onların başarısı beni gururlandırıyor. Ben sektöre girdiğim zamanlarda ihracat konusunda bizim sektöre inanılmaz bir akım vardı ama bizim sektörün geneli fason üretim üzerineydi. Bizim ayrışmamız fason üretimle değil kendi koleksiyonumuzu ve kendi markamızı tüm dünyaya satacağız diye yola çıkmıştık. Sektördeki sivil toplum örgütlerinin de çok önemli çalışmaları oldu bu çalışmaların içinde İstanbul Moda Akademisi’nin kurulması vardır. Orada böyle ilmek ilmek seksen proje 14 ülke arasından biz seçilmiştik. Avrupa’dan çok ciddi fon aldık. Biraz da proje eksenliyiz. Bu işler ekiple oluyor. Onun kurulma hikayesi de şöyle, dünyanın en büyük fuarlarından birinde Köln’deyiz. Çok iyi bir koleksiyonumuz var ve standımızda farklı diller konuşuluyor. Farklı ülkelerden siparişler geliyor. İki Alman müşteri, yaklaşık 300-400 euroluk bir sipariş verdi. Tam böyle kartlaşmaya geldi iş, İstanbul’u ve Türkiye’yi görünce iptal ettiler. O zaman çok kötü hissetmiştim. Dedim ki, tek başına şirket olarak başarılı olmak bir şey değiştirmiyor. O zaman bizim sektör algısını ve ülke algısını değiştirmemiz lazım. Bunun için yıllarca çalıştım. STK’larla birlikte çalıştık. Öğrenci yetiştirmeye de bu şekilde başladım. Bana göre en büyük yatırım gençlere olan yatırım. Bu nedenle bu sektörde var olmaya önem verdim” dedi.
Usta Çırak İlişkisine Dikkat Çekti!
Orakçıoğlu usta çırak ilişkisinin her sektörde önemli olduğunu ve sektör profesyonellerinin takdirinin belirleyici bir kıstas olduğunu söyleyerek; “Öncelikle kendimize inanmamız gerekiyor. Hangi sektörde olursanız olun o sektörün profesyonelleri sizi takdir ediyorsa iyi şeyler yapıyorsunuz demektir. Biz hiçbir zaman için yılmadan usanmadan bunun için çalıştık, çabaladık. Bunu da birlik beraberlik olmadan başarmak çok kolay değil. Tabii ki rekabet olacak ancak dayanışmayı da önemsememiz gerekiyor. 2001 krizinden önce sektördeki markalar birbirine selam vermezken bizim o dönemde yaptığımız çalışmalar sonucunda sektör bir araya gelmişti. Birleşmiş Markalar Derneği’nin çatısı altında birleşmiştik. O krizden birlikte çıkmıştık” cümlelerini kullandı.