American Journal of Clinical Nutrition'da yayımlanan bir araştırma, lokmaların 15 yerine 40 kez çiğnenmesinin %12 daha az yemek yenmesine katkı sağladığını gösteriyor. Kültürel ve ailevi alışkanlıklarımız, yeme biçimimizi etkileyen önemli faktörlerdir. Ancak yiyecekleri yavaşça ve çok çiğneyerek yemek, genel sağlığımız için büyük faydalar sağlar.
Peki neden bu kadar önemli?
Günümüz modern yaşamında, yoğun iş ve okul temposu içinde, yemek için ayırdığımız süre giderek azalıyor. Sadece hafta sonları ya da özel günlerde yemeklerimizi yavaş yeme fırsatı buluyoruz. Örneğin, bir hafta sonu arkadaşlarınızla kahvaltıya gittiğinizde, sakin ve keyifle yediğiniz yemeklerde aslında daha az miktarda yiyecekle doyduğunuzu fark edersiniz. Bunun nedeni, yalnızca ortamın güzelliği ya da yiyeceklerin lezzeti değil, aynı zamanda yavaş yemek yemenin vücuda sağladığı enerji kullanımının daha etkili olmasıdır.
Yavaş Yemek Daha Az Yemeği Sağlar
Ağza alınan yiyecekler, tükürükte bulunan enzimlerle karışarak sindirim sürecine hazırlanır. Bu süreç, alt ve üst çenelerin ritmik açılıp kapanma hareketiyle desteklenir. Sindirim süreci sadece mide ve bağırsaklarda değil, ağızda başlar. Merkezi sinir sistemi ve kaslardaki reseptörler, ağıza alınan yiyeceklerin yapısını analiz eder ve beyne sindirim için gerekli sinyalleri gönderir. Yiyecekler ne kadar iyi çiğnenirse, beyin de sindirim sistemini o kadar iyi hazırlar.
Her dişin kökünde iki akupunktur noktası bulunur. Çiğneme sırasında bu noktalardan yayılan enerji, tüm vücuda yayılır. Yeterince çiğnenmeyen yiyecekler, sindirimin ilk aşamasında bozulmaya başlar ve bu durum ilerleyen süreçte mide ve bağırsak sorunlarına yol açabilir. Hızlı yemek yiyenler genellikle daha fazla yemeğe ihtiyaç duyar, çünkü çiğneme işlemi tam olarak gerçekleşmediğinde, vücudun enerji döngüsü tam anlamıyla çalışamaz. Bu durumda vücut yalnızca kimyasal sindirim enerjisiyle yetinir, çiğnemeden sağlanan enerjiden mahrum kalır.
Az Çiğneme, Sindirim Sorunlarını Tetikler
Yeterince çiğnenmeyen yemekler, mideye büyük parçalar halinde gelir ve burada tam olarak sindirilemez. Bu parçalar mide ve bağırsakta çürüyerek sağlık sorunlarına yol açabilir. Sindirimi bozulmuş yiyecekler, bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudu hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirir. Ancak, taze meyve ve sebzeler, lifli yapıları ve doğal prebiyotikleri sayesinde sindirim sistemine zarar vermez; aksine fayda sağlar.
Daha Çok Çiğnemek Kalori Alımını Azaltır
Fazla çiğnemek, yapılan araştırmalara göre kalori alımını azaltır ve kilo vermeye yardımcı olur. Hızlı yemek yiyenler, obezite riski açısından %115 daha fazla risk taşır. Bir çalışmada, 529 erkek sekiz yıl boyunca izlenmiş ve hızlı yemek yiyenlerin yavaş yiyenlere göre iki kat daha fazla kilo aldıkları tespit edilmiştir. Yemek sonrası mide, açlık ve tokluk hormonlarını beyne göndererek doygunluk sinyalleri verir. Ancak bu sürecin tamamlanması yaklaşık 20 dakika sürer. Eğer hızlı yemek yenirse, beyin bu sinyalleri zamanında almaz ve bu nedenle daha fazla yemek yenir.
Yemek yeme hızını yavaşlatmak, sindirimi desteklerken, aynı zamanda diyabet, mide ve bağırsak sorunları gibi sağlık problemlerini önleyebilir. Çiğneme alışkanlığımızı değiştirerek, vücudumuza daha fazla özen gösterebilir ve sindirim sistemimizi rahatlatabiliriz.