Türkiye piyasalarında gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bugün sunacağı 4. Enflasyon Raporu’na çevrildi. Küresel piyasalarda ise ABD Merkez Bankası'nın (Fed) politika faizini beklentiler doğrultusunda 25 baz puan düşürmesinin ardından karışık bir seyir hakim.
Dün Fed, politika faizini bu yıl ikinci kez düşürerek 4,50-4,75 aralığına çekti. Fed'in açıklamasında, son verilerin ekonominin sağlam bir hızla genişlediğini işaret ettiği, iş gücü piyasasında ise genel olarak bir gevşeme yaşandığı belirtildi.
Açıklamada, işsizlik oranının hala düşük seviyelerde olduğu, ancak enflasyonun yüzde 2 hedefine rağmen hâlâ bir miktar yüksek seyrettiği ifade edildi. Bu çerçevede, "Komite, istihdam ve enflasyon hedeflerine yönelik riskleri dengeli görüyor" denildi.
Fed Başkanı Jerome Powell ise toplantı sonrası yaptığı açıklamada, yaklaşan ABD başkanlık seçimlerinin para politikası üzerinde etkisi olmayacağını belirtti. Ayrıca, mevcut başkan Donald Trump'ın istifasını talep etmesi halinde görevi bırakmayacağını da vurgulayan Powell, ekonominin sağlam yapısına dikkat çekerek iş gücü piyasasının güçlü kalmaya devam ettiğini ve enflasyonun önemli ölçüde hafiflediğini söyledi.
Powell, "Politika duruşumuzda uygun ayarlamalarla ekonominin ve iş gücü piyasasının sağlam kalacağını ve enflasyonun sürdürülebilir şekilde yüzde 2 seviyesine ineceğini öngörüyoruz" dedi.
Analistler, Powell'ın açıklamalarında makroekonomik istikrarın altını çizen mesajların piyasalar açısından önemli olduğunu belirtirken, Powell’ın siyasi yorumlardan kaçındığını da vurguladı. Bu gelişmelerin ardından para piyasalarında Fed'in 2024 yılı son toplantısında yüzde 78 olasılıkla 25 baz puanlık bir faiz indirimi daha yapabileceği tahmin ediliyor.
ABD’de dün açıklanan verilere göre, işsizlik maaşı başvuruları 2 Kasım'da sona eren haftada 221 bine çıkarak piyasa beklentilerinin altında kaldı. Üçüncü çeyrek tarım dışı iş gücü verimliliği ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,2 artarak beklentileri karşılamadı. Ayrıca, tüketici kredileri Eylül ayında 6 milyar dolarla beklentilerin altında artış gösterirken, toplam hacim 5,1 trilyon dolara ulaştı.
Bu gelişmelerle, piyasalarda dalgalanmalar yaşanırken, altının ons fiyatı yüzde 1,6 yükselerek günü 2 bin 704 dolardan kapattı. Bugün ons fiyatı yüzde 0,4 düşüşle 2 bin 694 dolar seviyesinde işlem görüyor. ABD'nin 10 yıllık hazine tahvili faizi Fed'in faiz kararının ardından 10 baz puan gerileyerek yüzde 4,33'e indi, dolar endeksi ise yüzde 0,6 düşüşle 104,5 seviyesine indi.
Petrol piyasasında, Brent petrolün varil fiyatı kapanışta yüzde 0,2 yükselirken, yeni günde yüzde 0,3 düşüşle 75 dolardan işlem görüyor.
ABD hisse senedi piyasalarında ise dün Dow Jones endeksi yatay kalırken, S&P 500 endeksi yüzde 0,74 ve Nasdaq yüzde 1,51 yükseldi. Bu yükselişle birlikte S&P 500 ve Nasdaq rekor seviyelere ulaştı. ABD endeks vadeli kontratları ise güne negatif bir seyirle başladı.
Avrupa piyasaları genel olarak pozitif bir seyir izledi; İngiltere dışında borsalarda yükselişler kaydedildi. Almanya'da, koalisyon hükümetinden ayrılan Hür Demokrat Parti (FDP) bakanlarının yerine yeni atamalar yapılırken, Bellevue Sarayı'nda düzenlenen törende Maliye Bakanlığı görevine Başbakan Olaf Scholz’un danışmanı Jörg Kuckis getirildi.
Asya piyasalarında ise Japonya hariç genelde negatif bir seyir yaşanırken, Çin hükümetinin büyümeyi destekleyecek bir teşvik paketi açıklayacağına dair söylentiler gündemdeydi. Çin’de bu paketle birlikte ABD’nin yüksek tarifeler tehdidine karşı önlem alınıp alınamayacağı tartışılıyor.
Türkiye tarafında, dün Borsa İstanbul BIST 100 endeksi yüzde 0,95 değer kazanarak 8.946,13 puana yükselirken, bugün gözler TCMB’nin yılın 4. Enflasyon Raporu’na çevrildi. Merkez Bankası, yılın 3. Enflasyon Raporu’nda, 2024 sonunda enflasyonun yüzde 38’e düşmesini beklerken, 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 olarak açıklamıştı. Dolar/TL ise dün yüzde 0,1 artışla 34,2192’den kapanmıştı.
Analistler, bugün Türkiye'de TCMB'nin enflasyon raporunun yanı sıra finansal yatırım araçlarının reel getirilerinin izleneceğini, yurt dışında ise Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin takip edileceğini belirtiyor.