Sabahın erken saatlerinde tezgâhının başına geçen Muhammed Bayram, simit ve poğaça satarak Ankaralıların hızlı bir kahvaltı yapmasına vesile oluyor. Ankara'nın sert ayazına aldırış etmeyen Bayram, kimseye muhtaç olmadan ekmek parasını alın teriyle kazanıyor.
“Ekmek Paramı Taştan Çıkarırım”
24 yaşındaki simitçi Muhammed Bayram, hayatını onuruyla kazanmanın önemini vurgulayarak şunları söylüyor:
"Yaşım 24 ama çok şey gördüm, çok şey yaşadım. Her zaman Allah'ıma şükrettim. Şu an Sıhhiye köprüsünün yanında, Ankara Adliyesi karşısında bir tezgâhım var. Burada simit satıyorum, ayrıca seyyar satıcılık yapıyorum. Ne iş olsa alnımın akıyla yaparım. Şerefimle, namusumla ekmeğimi kazanmak, kimseye boyun eğmemek benim için önemli. ‘Kendi göbeğimi kendim keser, ekmeğimi taştan çıkarırım’ derim hep. Kimseye muhtaç olmamak için güçlü durmak lazım. Zenginlik değil, dirayet önemlidir; ben de bunu kendime düstur edindim."
“Her Gün 06.00’da İşimin Başında Oluyorum”
Son dönemde işlerin biraz yavaşladığını belirten Bayram, bu duruma rağmen şükretmeyi ihmal etmiyor:
"Son zamanlarda havaların soğuması nedeniyle işler biraz yavaşladı. Ankara'nın ayazı ünlüdür; ama biz pes etmeyiz. Her gün saat 06.00'da ‘Bismillah’ diyerek tezgâhımın başında oluyorum. Hava sıcaklıkları eksiye düşse bile işe çıkıyorum. Spor yaparak ısınmaya çalışıyorum, kaldırımda koşuyorum; bazen insanlar garipsiyor ama ben işimi severek yapıyorum. Simit ve poğaça bitmeden akşam saat 18.00-19.00’a kadar burada kalıyorum."
Günde ortalama 150-200 simit sattığını ifade eden Bayram, işlerin özellikle soğuk havalarda daha da zorlaştığını belirtiyor:
“Soğuk havalarda işlerimiz durgunlaşıyor. İnsanlar soğukta hızlıca evlerine ve işlerine gitmek istiyor, kimse durup simit almak istemiyor. Yine de mücadeleyi bırakmam. Simit satışı durakladığında seyyar satıcılık yapıyorum, ekmeğimi böyle kazanıyorum. Şükür ki sağlığım yerinde, kimseye muhtaç değilim. Her işin sonunda, ne olursa olsun şükreder, beklerim. Her iş olacağına varır."
“Türkiye Son Kale”
Türkiye'nin sosyal ve siyasi ortamına da değinen Bayram, birlik ve beraberlik mesajı veriyor:
"Bu ülke hepimizin, sıkıntılara birlikte göğüs germeliyiz. Devlet, 'ana, baba, ata, kardeş' demektir. Atalarımıza, anne-babamıza, devletimize sahip çıkmalıyız. Ayrılık çıkarmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz. Türkiye mazlum milletlerin dostu, koruyucusudur. Başka gidecek yerimiz yok. Burası son kale, Türkiye olmazsa İslam’ın son ordusu da olmaz. Dünyada mazlum milletlerin umudu Türkiye’dir. Yedi düvele karşı omuz omuza dururuz evelallah.”