Kasım 2018'de Chicago'daki eski John Hancock Center’da altı kişi, 95. kattan lobiye inmek için asansöre bindi. Ancak kablolardan biri koptu ve asansör 84 kat düştü. Şans eseri, yolculardan hiçbiri ciddi bir yaralanma yaşamadan kurtuldu. Bu olay, asansörlerin nasıl bu kadar güvenli olduğunu yeniden gündeme getirdi. Peki, böyle bir durumda nasıl hayatta kalmak mümkün oldu?
Gerçek hayattaki asansörler, filmlerde gösterildiği gibi tehlikeli değildir. Asansör sistemleri çok sayıda güvenlik özelliğiyle donatılmıştır ve bu özellikler, bir kaza durumunda yolcuların güvende kalmasını sağlar.
Kablolar ve Güvenlik Sistemleri
Bir asansör, genellikle dört ila sekiz çelik kablo tarafından desteklenir. Her bir kablo, asansörü tek başına taşıyabilecek kadar güçlüdür. Bu nedenle, bir kablo koptuğunda bile diğer kablolar asansörü ayakta tutar. Ancak, tüm kablolar koptuğunda, devreye emniyet sistemleri girer. Bu sistemler, asansör boşluğunda bulunan raylara tutunarak asansörü durdurur.
Asansör Şaftındaki Güvenlik Önlemleri Nelerdir?
Emniyet sistemleri çalışmasa bile, asansör şaftının dibinde yer alan şok emici mekanizmalar devreye girer. Asansör, düşerken şaft içindeki havayı sıkıştırarak hızını yavaşlatır. Ayrıca, şaftın dibindeki yağ dolu pistonlar, çarpmanın etkisini azaltarak yolcuların zarar görmesini engeller.
Olası Tehlike Durumunda Hayatta Kalma İpuçları
Olası bir asansör kazasında hayatta kalma şansınızı artırmak için en iyi yöntem, yere düz uzanmak olacaktır. Bu pozisyon, vücudunuzun çarpma anında oluşan kuvveti daha eşit dağıtmasını sağlar ve yaralanma riskini minimuma indirir.
