Evrenin farklı köşelerinden gelen sinyaller, potansiyel olarak dünya dışı uygarlıkların varlığına dair ipuçları taşıyabilir. Tüm bunların yanı sıra bugüne kadar elde edilen veriler, bu sinyallerin kesin olarak uzaylılardan geldiğini kanıtlayacak nitelikte değildir ve bu nedenle daha detaylı bilimsel incelemelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Yakın dönemde yapılan bir araştırmada, 2,5 milyon yıldızdan sadece 234'ünden gelen sıra dışı modülasyonlar tespit edilmiştir. Bu modülasyonların, yıldızların doğal hareketlerinden kaynaklanan alışılmış sinyallerden farklı özellikler taşıdığı gözlemlenmiştir.
Bu yıldızlardan biri, herkül takımyıldızında yer alan ve Dünya'ya 95 ışık yılı uzaklıkta bulunan HD164595’dir. HD164595, büyüklük olarak Dünya’ya benzer bir yıldıza sahiptir ve yörüngesinde Neptün büyüklüğünde bir gezegen barındırmaktadır. Bu gezegenin, dünya dışı yaşamı barındırma olasılığı bilim insanları arasında heyecan yaratmıştır.
Bu tür sinyaller, dünya dışı zeki yaşamın varlığına dair umut verici olmasına rağmen, kesin bir sonuca varmak için daha fazla gözlem ve analiz gerektirmektedir. Stephen Hawking ve Mark Zuckerberg gibi önemli isimler tarafından desteklenen dünya dışı yaşam araştırma projeleri, bu tür sinyallerin analizini derinleştirmek ve dünya dışı zekâ ile iletişim kurma olasılığını araştırmak amacıyla yürütülmektedir.
Tarihte de bu tür gizemli sinyallere dair kayıtlar bulunmaktadır. 1977 yılında gökbilimci Jerry Ehman tarafından kaydedilen ünlü "WOW!" sinyali, bu alanda büyük yankı uyandırmıştır. Chi Sagittarii yıldız grubundan alınan bu radyo sinyali, o dönemde dünya dışı yaşamın varlığına dair güçlü bir delil olarak yorumlanmıştı. Ancak, sinyalin bir daha asla tespit edilememesi, bu varsayımı doğrulayamamıştır.
Tüm bu bulgular, evrende yalnız olup olmadığımız sorusunu yeniden gündeme getirse de, dünya dışı yaşamın varlığını kesin olarak kanıtlamak için daha fazla bilimsel veriye ve ileri teknolojilere ihtiyaç duyulmaktadır.
