İşçi konfederasyonları TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, ve DİSK ortak açıklamayla asgari ücretin acilen artırılması talebinde bulundular.
TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen ortak basın toplantısına TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan katıldı.
Üç işçi konfederasyonu 10 maddelik ortak bildirisinde "İnsan onuruna yaraşır bir yaşam ve adil paylaşım" istediklerini belirterek hükümetten taleplerini şöyle sıraladılar:
1- Vergide Adalet İstiyoruz
Vergi sistemi, gelir adaleti dikkate alınarak yeniden düzenlenmeli, aile yükümlülükleri esas alınarak farklılaştırılmalıdır.
Temel ve zorunlu harcamalar (eğitim, sağlık, kira, ulaşım vb.) gelir vergisinden istisna tutulmalıdır. Doğalgaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV yüzde 1’e düşürülmelidir. Temel tüketim mallarından alınan KDV sıfırlanmalıdır.
2- Enflasyonla Mücadele Ücretleri Düşük Tutarak Sağlanamaz
Dar ve sabit gelirli henüz zamlı maaşını alamadan, yaşamını sürdürmek için yapması zorunlu olan tüm harcama kalemlerine zam gelmektedir.
Bu nedenle, ücretleri enflasyonunun temel nedeni olarak gören yaklaşım terk edilmeli, bilimin ışığında enflasyonla mücadele edilerek fiyat artışlarının önüne geçilmesi sağlanmalıdır. Çalışan kesimin yoksullaşması pahasına bir ekonomi politikası sürdürülmemelidir.
3- Asgari Ücret Acilen Artırılmalıdır
Enflasyonu yükselteceği iddia edilerek asgari ücrete zam yapılmamasını işçilerin kabul etmesi mümkün değildir.
Ülkedeki yüksek enflasyonun sebebi dar ve sabit gelirli işçiler değildir. Enflasyonun yükselmesinde hiçbir sorumluluğu olmayan işçilerin enflasyonu düşürmek için fedakârlık etmesi beklenmemelidir. İşçiler enflasyonun nedeni değil, mağdurudur.
Açlık sınırı altında kalan asgari ücrete Temmuz ayından geçerli olmak üzere zam yapılması gerekmektedir.
4- Kamuda Ücret Dengesizliği Sona Erdirilmelidir
Nitelikli ve kıdemli işçiler asgari ücretin çok az üzerinde ücret alır hale gelmiştir. Özellikle kamuda ücret farklılığı had safhadadır. Bu kapsamda oluşan ücret dengesizliği sona erdirilmelidir.
5- En Düşük Emekli Aylığı Asgari Ücret Tutarında Olmalıdır
Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir elde etmektedir.
En düşük emekli aylığının hazine desteği ile 10 bin lira olması bu durumun vahametini göstermektedir.
En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesinde olması gerekmektedir. Emekli aylıkları arasındaki dengesizliğin giderilmesi için intibak düzenlemesi yapılmalı, aylık bağlama oranları eski düzeyine çekilmeli, emekli aylıkları hesaplanırken ve arıtılırken büyümenin tümü hesaba katılmalıdır.
6- Sendikal Örgütlenmenin Önündeki Engeller Kaldırılmalıdır
Sendikal hakların kullanımının önündeki engeller varlığını sürdürmektedir.
Son yayımlanan istatistiklere göre yaklaşık 17 milyon sigortalı işçinin sadece yüzde 15’i sendikalıdır. Emekçilerin haklarının güçlendirilmesi için sendikalaşma önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.
Kayıtdışı istihdamla mücadele etmenin en etkin yolu sendikal örgütlenmenin artırılmasıdır.
Çalışanların sendikal haklarını işten atılma ve mobbing endişesinden uzak bir şekilde özgürce kullanabilecekleri hukuki düzenlemelerin yapılması zorunludur.
Sendikal nedenler ve farklı gerekçelerle işten çıkarmalar ve baskılar son bulmalıdır.
7- 696 Sayılı KHK kapsamı dışında bırakılan Kamu Taşeron İşçileri Daimi Kadroya Geçirilsin
696 sayılı KHK’nın kapsam dışında tuttuğu işçiler ile 696 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinin ardından taşeron firmalarda istihdam edilmeye başlamış olan işçilerin de sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi ve bu yolla kamuda taşeron uygulamasına tamamıyla son verilmesi, yerel yönetimlerde işçilerin de hiçbir ayrım olmadan kamu işçisi statüsüne geçirilmesi için gerekli mevzuat değişikliklerinin gerçekleştirilmesini talep ediyoruz.
8- Tasarruf Tedbirleri Gerekçesiyle Çalışanların Hakları Aşındırılmasın
Kamu kaynaklarının israf edilmemesi, hukuksuz, usulsüz ve kamu yararına olmayan harcamaların sona erdirilmesi doğru olsa da tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücreti ve sosyal hakları yönünden bir sınırlandırmaya gidilmesi kabul edilemez.
9- İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları
İnsan onuruna yakışır iş için, çalışma ortam ve koşullarını iyileştiren, ölümlü iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltan ve süreç içinde ortadan kaldırmayı hedefleyen bir yaklaşım esas alınmalıdır. Bunun için kamusal bir işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı yaratmak için bütünlüklü bir sistem gerekmektedir.
10- Çalışma Hayatında Ayrımcılık Son Bulmalıdır
ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi ülkemiz tarafından da onaylanmalı ve etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
İşçi sınıfının önündeki bu engellere ve işçilerin yaşadığı bu sorunlara karşı üç işçi konfederasyonu olarak bizlerin ortak tutum alması ve geçmişte olduğu gibi birlikte hareket etmesi hem bir sorumluluk hem de üyelerimize karşı bir görevdir.