HASAN GÖKHAN GÖKTÜRK
'Atı alan Üsküdar’ı geçti' deyimi gündelik yaşamda en çok kullandığımız deyimlerin başında gelmektedir. Sıklıkla duyduğumuz bu deyim, bir durumun geri dönülemez bir hâle geldiğini, kontrolden çıktığını veya değiştirilmesinin mümkün olmadığını belirtmek için kullanılır.
Rivayete göre, 'Atı alan Üsküdar’ı geçti' deyiminin çıkış noktası İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunan ve Boğaziçi'ni geçerek Anadolu'ya ulaşım sağlayan atlı vapurlara dayandırılmaktadır.
Bir başka rivayete göre de bu deyimin kökeni Bolu Beyi'ne isyan eden Köroğlu’nun atını çaldırmasına ve sonrasında hayvanı bulmak amacıyla tebdil-i kıyafetle diyar diyar gezmeye başlamasına dayanmaktadır. Rivayete göre, atını satılığa çıkartılmış bulan Köroğlu hemen alıcı rolüne bürünüp, atı satın almadan evvel bir kez binmek istediğini söylemiş. At, üstüne binen sahibini tanıyıp dört nala koşmaya başlamış. Sirkeci'ye ulaşan Köroğlu bir sal kiralayarak Üsküdar’a geçmiş. Bu yüzden dert yanmaya başlayan at hırsızına biri “Görmedin mi? Atı alan Üsküdar’ı geçti” diye seslenmiştir.
Sonuç olarak, 'Atı alan Üsküdar’ı geçti' deyimi günümüzde çözümü, çaresi olmayan olumsuz durumları betimlemek için kullanılmaktadır.
