Mehmet Uyar, bakır işleme ve kalaylama sanatına çocuk yaşta başlamış. “Bu meslek ruhuma işledi.” diyen Uyar, “Babamdan öğrendim bu sanatı. İlk başladığımda çıraktım, zamanla usta oldum. Bakırı işlemek, ona şekil vermek bana hep bir terapi gibi geldi” sözleriyle mesleğe olan bağlılığını ifade ediyor.
Mesleğin Zorlukları ve Geleceği
Mehmet Uyar, bu mesleğin son temsilcilerinden biri olmasının getirdiği zorluklardan bahsediyor. "Artık çırak yetişmiyor" diyen Uyar, gençlerin bu mesleğe ilgi göstermediğini belirtiyor. “Zor, sabır gerektiren bir iş. Ancak bu işin tadını bir kez aldı mı insan, bırakamaz. Maalesef, teknoloji ve modern yaşam tarzları bu tür el işçiliği gerektiren meslekleri unutturuyor.”
Bakırın Eşsiz Güzelliği
Uyar, bakırın kendine has bir güzelliği olduğuna inanıyor. "Bakır, diğer metallerden farklıdır" diyor ve ekliyor: “İşlemesi zordur ama ortaya çıkan işin güzelliği her şeye değer. Kalaylama işlemi de bakırın korunması için çok önemli. Eskiden herkes evinde bakır kap kullanırdı, şimdi ise sadece dekoratif amaçlı kullanılıyor.”
Mesleğin Geleceği Konusunda Endişeler
Mehmet Uyar, mesleğinin geleceği konusunda ciddi endişeler taşıyor. "Eğer bu sanat yok olursa, büyük bir kültürel mirası kaybederiz. Bu yüzden gençlere bu mesleği sevdirmek ve öğretmek için elimden geleni yapıyorum. Ancak maalesef ilgisizlik büyük bir sorun.” diyor.
Uyar, el emeğiyle yaptığı her parçaya büyük bir sevgi ve emek kattığını belirterek, gençlere bir çağrıda bulunuyor: “Her bir bakır kap, her bir kalaylanmış eşya benim için bir sanat eseri. Bu mesleği sürdürmek ve gelecek nesillere aktarmak için elimden geleni yapacağım. Bu meslek ölüyor, ama tamamen yok olmasına izin vermeyelim. Gençlerimize bu sanatın güzelliğini ve değerini anlatmamız gerekiyor. Bu meslek sadece bir iş değil, aynı zamanda bir kültür, bir tarih. Gelin, birlikte bu mirası yaşatalım.”
