Bulyonizm (Külçecilik), 16. ve 17. yüzyıllarda özellikle Avrupa'da yaygın olan bir ekonomik yaklaşımdır. Bu ekonomi modeline göre, bir ülkenin zenginliği ve ekonomik gücü, sahip olduğu değerli metallerin (altın ve gümüş) miktarına bağlıdır. Bulyonizm, merkantilizmin bir alt dalı olarak kabul edilir ve şu temel ilkelere dayanır: 

Değerli Metallerin Birikimi: Bir ülkenin refahı ve gücü, sahip olduğu altın ve gümüş miktarıyla doğru orantılıdır. Bu nedenle, ülkeler mümkün olduğunca fazla değerli metal biriktirmeye  ve bunların ülke dışına çıkmamasına çalışmalıdır.

İhracatın Teşviki: Ülkeler, ticaret fazlası elde etmek için ihracatı artırmalı ve ithalatı azaltmalıdır. Çünkü ihracat, ülkeye değerli metal girişi sağlar.

İthalatın Kısıtlanması: Değerli metallerin yurtdışına çıkmasına mani olmak için ithalat sınırlandırılmalı ve yerli üretim teşvik edilmelidir. İthal edilen mallara yüksek gümrük vergileri uygulanabilir.

Devletin Müdahalesi: Devlet, ekonomi üzerinde güçlü bir denetim ve müdahale yetkisine sahip olmalıdır. Bu, ticaretin düzenlenmesi, gümrük vergilerinin belirlenmesi ve üretimin teşvik edilmesi anlamına gelir.

Bulyonizm, değerli metallerin bir ülkenin zenginliği ve ekonomik gücünün ana göstergesi olduğu iddiasına dayanır. Bu teori, merkantilist politikalara ilham vermiş ve birçok Avrupa ülkesinin ekonomik stratejilerinde etkili olmuştur. Fakat modern ekonomik teoriler, zenginliğin yalnızca değerli metallerle ölçülemeyeceğini ve ekonomik büyümenin daha geniş bir yelpazede çeşitli faktörlere bağlı olduğunu kabul eder.

Işık Yılı Nedir? Işık Yılı Nedir?

Muhabir: Utku Kabakcı