SİBEL BAY
Ankara Camcılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası'nda Başkan Vekilliği görevini üstlenen Çetinkaya, meslek yaşamında kadınlar daha fazla yer almasını istiyor.
Eşine Destek için Camcı Oldu
Uzun yıllardır cam sektöründe faaliyet gösteren Derya Çetinkaya, okul dönemlerinde oldukça başarılı bir öğrenci olduğuna değinerek, eğitim yaşamına devam edemediği için yaşadığı üzüntüyü dile getirdi ve kadınların eğitim hayatlarının desteklenmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini ifade etti.
Çetinkaya, “Esnaflıkta amaç bir işi iyi bir biçimde ortaya çıkarmaksa bu ancak bir ekip ile mümkün olabilir. Ekipte ise çalışanların kadın ya da erkek olduğunun hiç önemi yoktur. Önemli olan nasıl çalışıldığı ve ortaya neyin konulduğudur.” dedi.
Eşinin ailesi ile daha önce ortak olarak camcılık işi yaptıklarını ifade eden Çetinkaya, "Geçmişte eşim ailesi ile birlikte ortak olarak çalışıyordu. Ancak elde edilen kazanç iç ailenin giderlerini karşılamamaya başladı. Dolayısıyla işler konusunda bir ayrılma yaşandı. Ben de eşimi alarak çıktım ve açtığımız yeni dükkânımızda ona destek olarak işleri öğrenmeye başladım. Her geçen gün sektör açısından kendime daha fazla bilgi kattım ve kendimi geliştirmeye devam ettim. Şu an bulunduğum konumdan çok memnunum ancak geçmişte eğer eğitim ve öğretim hayatıma devam etseydim çok daha farklı yerlerde olabilirdim. Yine de bu durum beni asla yıldırmadı. Aileme destek olmak amacıyla pes etmeden çalışmaya devam ettim.” dedi.
"Neticede Biz Sadece Esnaflık Yapıyoruz"
Genel olarak esnaflık denildiğinde eril bir bakış açısının geliştirildiğine dikkat çeken Derya Çetinkaya, uzun yıllar boyunca oluşturulan bu algıyla mücadele ettiğini ve kendini kabul ettirme çabasını hiç bırakmadığını ifade etti.
“Bizler neticede esnaflık yapıyoruz. Buraya nasıl ki kadın müşteriler ya da öğrenciler geliyorsa kadın esnafın da aynı şekilde normallik kazanması gerekir. Ben bu sektöre eşime destek olmak için başladım. Oğlum da büyüdüğünde bana destek oldu. Çok fazla emek harcadım ama geçmişten günümüze baktığımda verdiğim emeklerin karşılığını aldığımı düşünüyorum.” diye konuşan Derya Çetinkaya, kadınların her alanda başarılı olabileceklerini dile getirerek kendi yaşam öyküsünün diğer kadınlara da ilham olabilmesini umuyor.
Cam Sektöründe Artık Çırak Yetişmiyor
Mobilyacılar ile birlikte ortak iş yürüttüklerini belirten Çetinkaya, “Biz burada camları istenilen şekil ve düzeyde keserek üzerine istenilen şekillendirme ve işleme işlemlerini yapıyoruz. Camları korunaklı hale getiriyoruz.” dedi. Cam sektöründe artık çırak yetiştirilmediğine işaret eden Derya Çetinkaya, makineleşmenin camcılığı işgücü açısından kolaylaştırdığını ancak çalışan eleman anlamında ise problemlere yol açtığını ifade etti. Camcılığın temel olarak el sanatının hâkim olduğu bir alan olduğuna değinen Çetinkaya, “Ben gençlerin bu işi yapmalarını çok istiyorum ancak ne yazık ki çırak bulmak hiç mümkün olmuyor.” dedi.
Sektöre ilk başladığı dönemlerde dahi camı işlediğini ifade eden Çetinkaya, “Eşimle beraber çalışıyorken ben de cam ile birebir uğraşıyordum. Cam kesmemize yarayan alet olan elmas ile çalışıyoruz. Elması kalem gibi tutarak çalışmanız gerekir, bu aletin uç kısmında ise gaz vardır. Elmastaki gaz benim elimde ilk zamanlar alerjiye neden olmuştu. O nedenle çok değişik kesme yöntemleri bulmaya çalıştım kendi kendime. Dışarıdan çok kolay bir işlem gibi görünse de cam kesmek oldukça meşakkatli bir iştir.” dedi ve şu şekilde devam etti:
“Geçmiş dönemde benim bu işi yaptığım bazı müşteriler de cam kesmeyi basit bir iş olarak algıladı ve ‘Ne var ki, sen yapabildiysen biz de yaparız’ diye düşündüler. Ancak yarım saat kadar uğraşmak durumunda kaldıklarını bilirim. Dışarıdan kolay bir işlem gibi görünse de her sektörde olduğu gibi belirli bir eğitim ve birikim gerekir.”
Kadın Çıraklar Yetişmeli
Birkaç sektör dışında çıraklık anlamında da erkek hâkimiyetinin baskın olduğuna dikkat çeken Çetinkaya, “Kız çocuklarını da yalnızca kuaförlük veya güzellik salonunda çalıştırılacak çıraklar olarak yetiştirmek ve yerleştirmek yerine daha farklı meslek dalları arasında seçim yapabilme fırsatının yaratılması gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
İşimiz Dalgınlığa Gelmiyor
Halk arasında tehlikeli bir iş olarak bilinen camcılıkta bir kadın olarak çalışmanın kendisine büyük bir özgüvenle verdiğini dile getiren Çetinkaya, “Kendimden hiçbir zaman korkmadım. İçerisinde evladınız ve sizlere emanet edilen çalışanlarınız olduğunda korkuyorsunuz. Ben şu an çalışanlarımıza özellikle dikkat ediyor, onları her türlü önlemi almalarına yönelik uyarıyorum. Bizim işimiz dalgınlığa gelmiyor.” diye konuştu.
Müşteri Değil Misafirlerim
Uzun zamandır aynı bölgede hizmet veren ve devamlı müşterilerinin olduğunu ifade eden Çetinkaya, “Ben hiçbir zaman müşterileri para kaynağı olarak görmedim. Eşimle birlikte her geleni ailemizden biri gibi ağırlamaya çalışıyoruz. Yapılan işi tamamen insanları memnun etmek için yapıyoruz. Özellikle geçmişte çalıştığımız yerde çok sıkı bağlar kurduk.” dedi.
Kadın Her İşi Yapabilir
Aynı zamanda Ankara Camcılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nda Başkan Vekili olarak görev alan Derya Çetinkaya, “Esnaflık denildiğinde kadınları görmemiz ne yazık ki çok zor oluyor. Esnaf ve Sanatkârlar Oda Başkanları ile verilen bir yemeğe gittiğimde çok az kadın olduğunu görüp çekinmiştim. İster istemez baskıcı bir ortamda yaşarken attığınız adımları da o baskı çerçevesinde şekillendiriyorsunuz. Ancak oradaki herkes bana bir ağabey gibi davrandı. Sonra kendi kendime burada çok daha fazla kadın olmalı dedim. Ben gerçekten kadınların her yerde ve her alanda çoğalması gerektiğini düşünüyorum ve buna gönülden inanıyorum.” dedi.
Kadın Özgüven Sahibi Olmalı
Çalışma azmiyle tutuşan ancak toplumun önyargısı nedeniyle çalışma yaşamına mesafeli durmak mecburiyetinde kalan kadınlara önerilerde bulunan Derya Çetinkaya, kendi hikâyesinden yola çıkarak şunları söyledi:
“Kadınlara destek verilmesi çok önemlidir. Bununla birlikte kadınların her şeye karşı kendilerine sonsuz güvenmeleri ve azimli olmaları gerekir. Geri adım değil, ileriye koşmak gerekir. Bizler kötü bir şey için değil, kendimizi ve ailemizi geçindirmek için uğraşıyoruz. Dolayısıyla bu uğurda her şeyi yapmak ve emek vermek çok önemlidir.”