Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin finansal rezervleriyle ilgili son durumu paylaştı. Yılmaz, "Şu anda brüt rezervlerimiz 160 milyar dolara yaklaşırken, swap hariç net rezervlerimiz yaklaşık 45 milyar dolara ulaşmış durumda" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen TOBB Genel İdare Kurulu toplantısına katıldı. Burada yaptığı açıklamalarda, ülke ekonomisindeki gelişmelere dair önemli bilgiler verdi.
ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının faiz indirimlerine gitmesinin Türkiye için olumlu bir haber olduğunun altını çizen Yılmaz, bu durumun dünya genelindeki büyüme beklentilerini artıracağını ve dış talep koşullarını iyileştireceğini belirtti. Ayrıca, likidite artışı ve gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akışlarındaki yükselmenin de ekonomiye olumlu katkı yapacağına işaret etti.
Yılmaz, milli gelirin geçen yıl 1,1 trilyon doları geçtiğini hatırlatarak, bu yıl ise dövizdeki istikrar sayesinde 1,3 trilyon doları aşacaklarını ve kişi başına gelirin 15 bin doları geçmesini beklediklerini söyledi.
Dezenflasyon sürecine de değinen Yılmaz, 2023 yılının Haziran ayından bu yana yıllık enflasyonda 27 puanlık bir düşüş yaşandığını ifade ederek, bu eğilimin önümüzdeki dönemde de devam etmesini beklediklerini belirtti. Yılmaz, aylık bazda dalgalanmalar olsa da genel eğilimin önemli olduğunu vurguladı.
“Rezervlerimizde En Hızlı İlerlemeyi Sağladık”
Bütçe açığı konusunda da açıklama yapan Yılmaz, deprem ve diğer harcamalara rağmen bütçe açığını makul seviyelerde tuttuklarını belirtti. Yıl sonu itibariyle açığın yüzde 4,9’a, gelecek yıl ise yüzde 3,1’e düşmesini hedeflediklerini söyledi.
Yılmaz, ülke rezervleriyle ilgili olarak, "Bugün itibariyle brüt rezervlerimiz 160 milyar dolara yaklaşmış durumda. Swap hariç net rezervlerimiz ise yaklaşık 45 milyar dolara ulaştı. Bu hızda bir rezerv birikimi, tarihimizde görülmemiş bir gelişme" diye konuştu. Ayrıca, bu yıl sonunda cari açığın yüzde 1’in altına düşebileceğini tahmin ettiklerini ekledi.
Cari açığın düşürülmesi için sanayi ve reel sektörde verimlilik artışı sağlanması gerektiğini belirten Yılmaz, "Özellikle enerji ve ithalat kalemlerinde dönüşümler gerçekleştirilerek, cari açığı uzun vadeli bir şekilde düşürmeyi hedefliyoruz" dedi.
Ayrıca, KKM (Kur Korumalı Mevduat) miktarının geçen yılın ortasında 126 milyar dolara kadar çıkarken, bugün 40 milyar doların altına gerilediğini söyledi. Yılmaz, finansal piyasaların istikrarlı şekilde iyileştiğini ve ülke risk priminin önemli ölçüde azaldığını vurguladı.
İşsizlik Oranları Düşük Seviyede Kalmaya Devam Ediyor
Enflasyonla mücadelenin zorlu olduğuna ancak bu konuda önemli ilerlemeler kaydedildiğine dikkat çeken Yılmaz, "2026 yılında enflasyonun ülkemizin gündeminde pek yer almayacağını düşünüyoruz. Temel mallarda enflasyon yüzde 30’un altına, genel olarak ise yüzde 40’ın biraz üzerine inmiş durumda" dedi. Bu düşüşün özellikle hizmet sektöründe ve kiralar gibi alanlarda daha belirgin olacağını kaydetti.
Büyüme tahminlerinin bu yıl için yüzde 3,5 civarında olduğunu belirten Yılmaz, toplam istihdamın 32,8 milyon kişiye ulaştığını ve işsizlik oranlarının tek haneli rakamlarda devam ettiğini açıkladı. Yılmaz, özel sektöre ve girişimcilere istihdam yaratma noktasındaki katkılarından ötürü teşekkür etti.
Yılmaz, ayrıca reel sektörü desteklemek amacıyla Yatırım Taahhüdü Karşılığı Avans Kredisi programında 25 projenin finansal aşamaya geçtiğini ve bu projelerin toplam bedelinin 226 milyar Türk lirası olduğunu aktardı.
Bölgesel kalkınmaya yönelik de yeni adımlar atılacağını belirten Yılmaz, GAP, DAP, DOKAP ve KOP bölgelerinde kişi başına gelirin Türkiye ortalamasının altında olduğunu söyledi. Bu bölgelerde kalkınmayı artırmaya yönelik yeni eylem planlarının hazır olduğunu ve her bir planın ilgili bölgeyle birlikte duyurulacağını açıkladı. Yılmaz, ayrıca bu eylem planlarını yerel iş dünyasıyla birlikte hayata geçireceklerini belirtti.
Toplantı, basına kapalı bir şekilde devam etti.