Türkiye’de yıllar önce şehirlerarası yollarda kullanılmaya başlanan çift katlı otobüsler, zamanla şehir içi ulaşımında da denendi. Ancak, performans ve konfor sorunları nedeniyle bu araçlar beklentilerin çok altında kaldı ve yaygınlaşamadı. Çift katlı otobüslerin hikayesi, ilk olarak şehirlerarası uzun yolculuklar için başlamış olsa da, kısa sürede terk edilen bir deneyime dönüştü.
Konfor ve Performans Sorunları
Çift katlı otobüsler, ilk başta şehirlerarası taşımacılıkta kullanılmak üzere tasarlanmıştı. Ancak, alt katta oturan yolcuların sınırlı yer alan oturma alanı nedeniyle konfor problemi yaşandı. Üst katlar ise, daha fazla yolcu kapasitesine sahip olsa da, bazı araçlarda bu katlar etkili bir şekilde kullanılmadı. Performans açısından da sınıfta kalan bu araçlar, uzun yolculuklar için uygunken, şehir içi ulaşımda ihtiyaç duyulan esneklikten yoksundu.
Şehir İçi Ulaşıma Uygunsuzluk
Şehir içi ulaşımda kullanılan çift katlı otobüsler, beklenen verimi bir türlü veremedi. Bu araçlar, "devirli" olarak tanımlanan, uzun yolculuklar için tasarlanmış araçlardı. Fakat şehir içindeki sık dur-kalk trafiğine ve daha yoğun yolcu taleplerine uyum sağlayamadılar. Sonuç olarak, zamanla büyük performans sorunları ortaya çıktı. Ek olarak, biyodizel yakıtın getirdiği zorluklar, bu araçların kullanımını daha da zorlaştırdı.
Teknik Sorunlar ve Yüksek Masraflar
Çift katlı otobüslerin, konfor ve performans problemleri yanı sıra, teknik sorunları da artmıştı. Yakıt tüketimi ve yüksek maliyetler, bu araçların yaygınlaşmasını engelleyen bir diğer önemli faktördü. Karavan gibi kullanıma uygun olmalarına rağmen, büyük boyutları ve yüksek yakıt tüketimi, alıcıları caydırıcı unsurlar arasında yer aldı.