Çalışmanın yazarlarından Falong Lu'ya göre, Retro şu anda 3 yaşından büyük ve sağlıklı bir şekilde gelişimini sürdürüyor.
Nature Communications Tuesday dergisinde yayınlanan çalışma, klonlanmış al yanaklı maymunun, bilim adamlarının başarıyla klonlayabildiği ikinci primat türü olduğunu ortaya koydu. Daha önce 2018'de gerçekleştirilen bir araştırmada, bilim insanları bugün hala hayatta olan iki özdeş klonlanmış sinomolgus maymunu (bir tür makak) üretmişlerdi.
Araştırmacı Lu, Retro'nun elde edilmesinin büyük bir ilerleme olduğunu belirterek, "Bu, normal döllenmiş embriyolarla karşılaştırıldığında verimliliği çok düşük olmasına rağmen imkansıza dönüşen büyük bir adım" dedi. Ekip, daha önce klonlanan sinomolgus maymunları üzerinde yaptıkları çalışmalardan elde ettikleri deneyimle al yanaklı maymunu klonlamak için tekniklerini daha da geliştirdi.
Ancak yüzlerce denemenin ardından, erken klonlanan embriyolarda plasentayı oluşturan dış zarın düzgün gelişmediği tespit edildi. Bu sorunu çözmek amacıyla ekip, iç hücre kitle nakli adı verilen bir işlemle klonlanmış iç hücreleri klonlanmamış bir embriyoya yerleştirdi.
İnsan Dışındaki Primat Türlerinde Klonlama İlkeleri Kanıtlandı
Klonlanan maymunlar, bilimsel araştırmalarda insan olmayan primatların kullanımının önemine vurgu yaparak, biyomedikal araştırmalara yeni olanaklar sunabilir. Miguel Esteban, Guangzhou Biyotıp ve Sağlık Enstitüsü'nün baş araştırmacısı, "Bu araştırma, klonlamanın insan dışındaki farklı primat türlerinde yapılabileceği ilkesinin kanıtıdır ve verimliliği artırmanın yeni yollarına kapı açmaktadır" dedi.
Esteban, genetik olarak özdeş maymunların hastalık modellemesi açısından önemli olduğunu belirterek, klonlanmış maymunların karmaşık genetik düzenlemelerle ele alınabileceğini ifade etti. Ancak, konuyla ilgili olarak hayvan refahına dair etik kaygılar bulunsa da, ekip, Çin yasalarına ve yönergelerine uyduklarını belirtti.
İnsan Klonlaması Etik Sınırları Zorluyor
Bu önemli adımın ardında, araştırmacılar, insan klonlamasının etik ve pratik zorluklarını vurgulayarak, bir insanın üreme amaçlı klonlanmasının kesinlikle kabul edilemez olduğunu belirtti. İspanya'daki Ulusal Biyoteknoloji Merkezi'nden Dr. Lluís Montoliu, düşük başarı oranının insan klonlamasının zorluğunu ve etik açıdan gerekçelendirilemez olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Sonuç olarak, Çinli bilim insanlarının başarıyla klonladığı Retro, bilim dünyasında önemli bir gelişme olarak kayda geçerken, insan klonlaması konusundaki etik sınırları da tartışma yaratıyor.
