19. yüzyılın sonlarında Theophilus van Kannel, kapıdan kimin önce girip çıkacağı konusunda diğer erkeklerle tartışmaktan hoşlanmadığı ve kadınlara kapı açmaktan kaçındığı için döner kapıyı icat etti. Bu sosyal fobi, döner kapıların yaygınlaşmasına ve mimaride önemli bir unsur haline gelmesine yol açtı. 20. yüzyılın başlarında ABD'de gökdelenler inşa edilirken, döner kapılar enerji tasarrufu ve iç mekân sıcaklık kontrolü için kritik hale geldi. Bununla birlikte, klostrofobi gibi bazı fobiler, insanların döner kapıları kullanmaktan kaçınmasına neden olabilir.

Döner Kapıların Hikayesi Görsel

Döner kapının mucidi Theophilus van Kannel, Alman mucit H. Bockhacker'ın "hava akımı olmayan kapı" patentini geliştirerek, 1888'de "fırtına kapısı yapısı" için patent aldı. Kannel'in tasarımı, kapıdan kimin önce girip çıkacağı konusunda yaşanan sosyal sıkıntıları ortadan kaldırmayı amaçladı. Döner kapılar, bir erkeğin kapıyı hareket ettirerek geçmesini sağladı ve böylece geleneksel centilmenlik kurallarını değiştirdi.

Döner Kapılar, Pek Çok Sorunu da Beraberinde Getirdi

20. yüzyılın başlarında ABD'de inşa edilen gökdelenlerde, döner kapılar iç mekân sıcaklık kontrolü için önemli bir araç haline geldi. Geleneksel menteşeli kapılar, dışarıdaki havanın hızla içeri girmesine ve yukarı çıkmasına neden olurken, döner kapılar hava kilitleri oluşturarak bu sorunu çözdü. Ayrıca, döner kapılar gürültü, toz, yağmur ve kar girişini de azalttı. Yapılan araştırmalar, döner kapıların enerji maliyetlerini yüzde 30 oranında düşürdüğünü göstermiştir.

Ancak, döner kapılar bazı tehlikeleri de beraberinde getirmiştir. 1942'de Boston'daki bir gece kulübünde çıkan yangında yaklaşık 500 kişinin ölmesi, döner kapıların acil durumlarda tehlikeli olabileceğini ortaya koydu. Bu nedenle, birçok döner kapının yanına geleneksel menteşeli kapılar yerleştirilmiştir.

Okyanus Akıntıları Çökerse Dünya'ya Ne Olur? Okyanus Akıntıları Çökerse Dünya'ya Ne Olur?

Yapılan Çalışma, Şok Edici Sonucu Ortaya Çıkardı

İronik bir şekilde, van Kannel'i döner kapıları tasarlamaya teşvik eden sosyal fobi, insanların bu kapıları kullanmasını da engelleyebilir. Klostrofobi, kolların veya bacakların sıkışma korkusu, başka biriyle bölmede sıkışma korkusu gibi nedenlerle birçok insan döner kapılardan kaçınır. 2006'da MIT araştırmacıları, belirli bir binaya giren öğrencilerin yüzde 30'undan fazlasının döner kapıları kullanmadığını gözlemledi. Tasarımcı Andrew Shea, benzer bir deneyi New York'taki Columbia Üniversitesi'nde tekrarladı ve döner kapıların faydalarını tanıtan tabelalar yerleştirdiğinde, kullanımlarının yüzde 71'e çıktığını gözlemledi.

Muhabir: Sibel Bay