Bu yıl “Afetlere Dirençli Bir Tarım ve Gıda Sistemi” özel konu alanı olarak seçilen TARGET 4. Uluslararası Tarım ve Gıda Etiği Kongresi’nde 20 ayrı oturum ve aralarında 15 yabancı konuşmacının olduğu toplam 76 sunum gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen sunumlar ve oturumlara ilişkin bilgi veren TARGET Yönetim Kurulu ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, hem derneğin kuruluşu hem de kongrenin hazırlık aşamasına yönelik gazetemize konuştu.
"Tarım ve Gıda Etiği Hayatımızı Temelden Etkiliyor"
“Tarım ve gıda etiği hayatımızı temelden ilgilendiriyor. Çünkü doğa ile iç içedir. Tarım, insan ile doğa arasında bir ara yüzdür. Tarım yalnızca üretim olarak bakılacak bir konudan ibaret değildir. Çok etik boyutları vardır. Hatta yalnızca doğaya ve diğer canlılara karşı değil, gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz da tarımla ilgilidir. Bu anlamda çok disiplinlidir.” diye konuşan Prof. Dr. Cemal Taluğ, tarım ve gıda etiğinin çok disiplinli bir alan olduğuna işaret etti.
Kongrede 76 Sunum Yer Aldı
Bu yıl “Afetlere Dirençli Bir Tarım ve Gıda Sistemi” konusu ile kongreye başladıklarını ifade eden Taluğ, “Kovid 19 ile başlayan ve bu sene çok sık yaşadığımız krizler, küresel salgın, iklim krizi ve etkileri, bu yılın başında yaşadığımız deprem ve savaşlar gibi pek çok etken meydana gelince, afetlere dirençli bir tarım ve gıda sistemi özelinde bu kongreyi gerçekleştiriyoruz. Oturumlarımızdan birinde de çevre sorunlarının nasıl azaltılabileceği ve çevreye nasıl daha az müdahale edilebileceği ve çevreye tarımsal bir üretimin nasıl yapılacağına ilişkin konuları işlemeye çalıştık. Kongremizde 15 yabancı bilim insanının yer aldığı toplamda 76 sunum yer almaktadır. İlk defa Asya ve Pasifik’ten, Japonya’dan ve Tayvan’dan bilim insanları katılımcı olarak geliyor. Bunun yanı sıra Avrupa Tarım ve Gıda Etiği’nin mevcut başkanı, bir önceki başkanı ve iki önceki başkanı TARGET’in Uluslararası Kongresi’ne katılım sağladılar.” dedi.
“Etik Değerler Pusulası ile İlerliyoruz"
Prof. Dr. Cemal Taluğ, “Etik değerler pusulası ile hareket ediyoruz. Etik değerleri işin omurgasına almazsak ne yazık ki ne üretirsek üretelim başarılı ve doğru bir sonuç alınamayacaktır. Bugün dünyada yaşayan insanların hepsine yetecek kadar tarımsal üretim olsa da her 10 kişiden 1’i açlıkla mücadele etmek durumunda kalıyor. Aynı şekilde gıda atıkları ve israfları da bugün mevcut gıdaların 3’te 1’ini oluşturuyor. Dolayısıyla sorun yalnızca üretim meselesi değil aynı zamanda sorun etik değerlerin, tarım ve gıda sisteminin ana omurgasında yer almasıdır. Biz bu düşünce ile ve cumhuriyetimizin 100. Yılına mütevazi ancak gönülden bir armağan olarak düzenledik. Umuyorum herkes tarafından memnun olunan ve bilgi edinilen bir kongre olmuştur. Bizler de buradan sorumluluğunu ve görevini yerine getirmiş olmanın rahatlığı ile ayrılırız.” dedi.