NECMETTİN KURUCU
Gençler ve 20'li yaşlar arasındakiler için, iç biyolojik saatlerinin değişen zamanlaması, iyi bir gece uykusu almanın zor olabileceği anlamına gelir.
Ergenlik çağına gelindiğinde vücudumuzun biyolojik saatinin zamanlamasında bir şeyler olur. O saat ileri gidiyor. Artık gençler eskisi kadar erken uyuyamıyorlar. Yatma vakti geldiğinde vücutları onları birkaç saat daha ayakta kalmaya zorluyor olabilir. Ancak çok geç saatlere kadar ayakta kalmak ve geç uyumak, bir gencin vücut saatinin, açık havadaki doğal ışık ve karanlık döngüsüyle senkronizasyonunun bozulmasına neden olabilir. Ayrıca gençlerin sabahları yataktan kalkmasını da zorlaştırabilir. Başka sorunları da beraberinde getirebilir.
Uyku araştırmacısı olan Mary Carskadon, gençlerin yeterince uyumadıklarında bir tür gri bulutun içinde Ona göre çok az uyku gençlerin ruh hallerini, düşünme ve öğrenme yeteneklerini etkileyebilir.
Ancak tıpkı çalar saat gibi vücudun iç saati de sıfırlanabilir. Aslında her gün otomatik olarak kendini sıfırlıyor.
Vücudun saati sabah gökyüzünün rengi olan mavi ışığa karşı çok hassastır. Sabah güneş ışığına maruz kalmak, vücut saatini Dünyanın doğal 24 saatlik döngüsüne sıfırlamak için en iyisidir.
Rensselaer Politeknik Enstitüsü'nde bilim insanı olan Mariana Figueiro, erken uyanır ve dışarı çıkarsanız vücudun ana saatinin daha erken değişme eğiliminde olduğunu söylüyor. Bu, dışarısı aydınlık olduğunda uyanık olma ve karanlık olduğunda uykulu olma ihtimalinizin daha yüksek olduğu anlamına geliyor.
Işıkların Renklerine Dikkat!
Sorun şu ki, gençler sabah ışığına sınırlı maruz kalabiliyor. Çoğunlukla sabahın en yoğun saatlerinde otobüste veya sınıfta oluyorlar. Araştırmacılar, okul yılı boyunca sabah ışığını alabilmek için bu öğrencilerin sabah molasını (sabah 9 ya da 10 civarında) dışarı çıkıp pencereden dışarı bakmalarını öneriyor. Ayrıca gençlerin okula gitmeden önce dışarıda birkaç dakika geçirmeye çalışması tavsiye ediliyor.
Mavi ışık sabahları faydalı olduğu gibi geceleri de vücut saatine zarar verebilir. Bilgisayar ekranları, televizyonlar ve diğer elektronik cihazların tümü bir miktar mavi ışık yayar. Dolayısıyla geceleri bunların kullanılması, yorgun öğrencileri farkında olmadan daha geç saatlere kadar uyanık kalmaya itebilir.
Ancak burada da basit bir çözüm var: Turuncu gözlük takın. Aptalca görünebilirler ancak mavi ışığı engellerler. İşin püf noktası onları sabah değil akşam giymektir. Hava karardıktan sonra takılan mavi engelleyici gözlükler, öğrencilerin aslında vücudun uykuya dalması gereken gündüz olduğu sinyalini almasını önleyebilir.
