Gözleriniz nasıl çalışıyor? Bu, gözünüzde küçük bir resim oluşturmaktan çok daha fazlasıdır. Renk ve hareket bulunur. Bunların hepsini anlamlandırmak için birçok hücreye ve son olarak da beyne ihtiyaç vardır.

Işık gözümüze girdiğinde önce kornea adı verilen sert bir dış dokudan geçer. Bu, hassas iç gözü dünyanın ona verebileceği her şeyden korur. Işık doğrudan korneadan geçer ve lens adı verilen şeffaf, esnek bir dokuya ulaşır. Bu mercek, ışığı odaklayarak göz küresinin sıvı dolu küresinden gözün arka iç duvarına gönderir. 

Buradaki retina adı verilen dokuda milyonlarca ışığa duyarlı hücre bulunur. Özellikle fovea adı verilen bölgede yoğunlaşırlar. Bu yoğun şekilde paketlenmiş hücre kümesi bize dünyamızın en net resmini verir. Göz bir nesneye odaklandığında, en iyi görüntüyü elde etmek için nesneden yansıyan ışığı doğrudan foveaya yönlendirir.

Bir nesneden yansıyan ışık, kornea ve ışığı retinaya odaklayan oval beyaz mercek yoluyla göze girer. Bu, gözün arka duvarını kaplayan ince bir doku tabakasıdır.

Doğal Dil İşleme Nedir? Doğal Dil İşleme Nedir?

Retina, gözlerin çubuklarını ve konilerini barındırır. Arkanın ortasında fovea bulunur. Renk algılayan koni hücrelerinin çoğu buradadır. Bu hücreler optik sinir yoluyla beyne giden sinyalleri iletir.

Gözün arkasındaki her çubuk veya koni hücresinin içinde bir yığın disk bulunur. Diskler bir pigment molekülü içerir. Opsin adı verilen bir proteine ​​bağlanır. Çubukların ve konilerin her birinin farklı bir opsin'i vardır.

Koniler, fotopsin adı verilen bir pigment-protein çiftine sahiptir. Üç farklı türde gelir ve her koninin yalnızca bir türü vardır. Kırmızı, yeşil veya mavi renkte gelirler. Koniler, mercekten geçip foveaya geçen ışığa yanıt verir. Her koni ışığın rengini emdikçe bir elektrik sinyali üretir. Bu sinyaller beyne giderek dünyamızı renklerle doldurur.

Bu, çubuklar ve konilerle dolu retinanın arka kısmının bir örneğidir. Çubuklar uzun ve düzdür. Işığa karşı çok duyarlıdırlar, karanlıkta görmemize yardımcı olurlar. Gözlerimizde renge duyarlı olan koniler daha azdır. Pigment epiteli, fotoreseptörlerin altındaki koyu renkli hücrelerden oluşan bir tabakadır. Fazla ışığı emerler.

Kırmızı, yeşil, mavi, siyah ve beyaz. Bu beş renk, gördüğümüz her bir rengi oluşturur. Koni hücreleri özellikle foveada yoğunlaşmıştır ve yalnızca parlak ışıkta çalışır. 

Çubuklar Yalnızca Gri Tonlarında Görüntüler Üretir

Retinanın çubuk hücreleri koni renklendirme sisteminin bir parçası değildir. Işık seviyeleri düşük olduğunda çalışırlar. Çubuklarda fotopsinler yerine farklı bir pigment-protein çifti bulunur: Rodopsin (Roh-DOP-sin).

Çubuklar yalnızca gri tonlarında görüntüler üretir. Ancak ışığa karşı konilerden çok daha duyarlıdırlar. O kadar hassastırlar ki, bir çubuk hücresi ışığın tek bir fotonunu, yani mümkün olan en küçük parçacığı algılayabilir.

Görünür ışığın belirli dalga boylarını tespit ettiklerinde fotoreseptörler elektrik sinyallerini tetikler. Çubuklar ve koniler bu sinyalleri beyne ulaşan sinirler aracılığıyla gönderecektir. Kafatasının tam arka kısmına doğru, oksipital (Awe-SIP-ih-tal) kortekse yönelirler. Orada beyin, baktığımız şeyi anlamlandırmak için bu sinyalleri yorumlar.

Retina ayrıca ışığa duyarlı başka bir hücre türüne de ev sahipliği yapar. Bu melanopsin ganglion hücreleri oksipital kortekse sinyal göndermez. Bunun yerine, ışığın varlığını olivary pretektal çekirdeğe bildirirler. Bu, beyin tabanının ortasında küçük bir noktadır. Melanopsin ganglion hücrelerinin buraya gönderdiği sinyaller, vücudun ana biyolojik saatinin düzenlenmesine yardımcı olur. Ayrıca gözbebeğinin boyutunu kontrol eden sinyaller de gönderirler.

Bu ana vücut saatine gönderilen ışık sinyalleri size ne zaman uykulu, ne zaman uyanık olmanız gerektiğini söyler. Ancak herhangi bir ışık işe yaramaz. Bu saat ışığın farklı renklerini ayırt edebiliyor. Mavi, vücut saatini uyarmak için en iyi sonucu verir.

Güneş ışığı mükemmel bir mavi ışık kaynağıdır. Güneş ışığı her ne kadar beyaz gibi görünse de aslında mavi de dahil olmak üzere pek çok rengin karışımıdır. Bu, parlak güneşli bir günde dışarı çıkmanın neden kafanızdaki sisi temizlemeye yardımcı olduğunu açıklayabilir.

HABER MERKEZİ

Editör: Sibel Bay