Bu, vücudun yabancı partiküllerden korunmak için devreye soktuğu doğal bir savunma mekanizmasıdır. Burnumuz, dışarıdan gelen hava partiküllerini filtreleyen bir görev üstlenir. Burna giren hava, buradaki epitel hücreler ve tüyler sayesinde, istenmeyen mikroplar ve partiküllerle karşılaşır ve akciğerlere ulaşmadan engellenir. Burnumuzun içindeki bu yapılar, yabancı cisimleri tutarak, akciğerlerimizi korur. Ancak, bu partiküller birikmeye başladığında vücut, bunları dışarı atmak için hapşırmayı tetikler.
Sinir Sistemi ve Beyinle İletişim
Hapşırma sırasında, vücut daha fazla mukus üretir, burunda şişlik oluşur ve bu değişiklikler trigeminal sinir yoluyla beyne iletilir. Beynin tabanında bulunan medulla oblongata, bu uyarıları işler ve kas kasılmalarını başlatır. Akciğerlerimizde yeterli basınç oluşturulduğunda ses tellerimiz sıkıca kapanır ve hava hızla dışarı atılır. Bu refleksif tepki, hapşırmanın temel mekanizmasını oluşturur.
Hapşırmanın Gürültüsü ve Anatomik Faktörler
Hapşırmanın gürültülü ya da sessiz olmasının nedeni, ses tellerimizin anatomisi ve boğazdaki yumuşak dokuların yapısıdır. Ses tellerinin gevşekliği, şekli ve boğazın yapısı, her bireyin hapşırmasının ses seviyesini etkiler.