Son dönemde popülerlik kazanan ketojenik diyet, kilo kaybı ve metabolizma üzerindeki olumlu etkileriyle dikkat çekiyor. Ancak, bu diyet herkes için uygun mu?

İşte ketojenik diyetin dezavantajları ve dikkate alınması gereken faktörler...

Ketojenik Diyet Nedir?

Ketojenik diyet, günlük karbonhidrat alımını 20-50 gramla sınırlamanızı gerektirir. Temel olarak yüksek yağlı, orta proteinli ve düşük karbonhidratlı bir diyet şeklidir. Vücut, karbonhidrat eksikliği durumunda enerji üretmek için yağları parçalar, bu da "ketoza" girildiği anlamına gelir.

Ketojenik Diyet Nasıl Ortaya Çıktı?

Russel Wilder tarafından 1921'de çocuklarda nöbet bozukluklarını tedavi etmek amacıyla kullanılan ketojenik diyet, zamanla kilo kaybı için popüler hale geldi. Standart ketojenik diyetin yanı sıra yüksek proteinli, döngüsel ve hedefli ketojenik diyet gibi çeşitleri bulunmaktadır.

Ketojenik Diyetin Riskleri Nelerdir?

Sürdürülebilirlik Zorluğu: Karbonhidrat sınırlaması uzun vadede sürdürülebilir değildir.

Organ Yükü: Yüksek yağ ve protein alımı, böbrekler ve kalp gibi organları zorlar.

Metabolik Değişiklikler: Vücut, ketozis durumuna girdiğinde metabolizma önemli ölçüde değişir.

Yan Etkiler: Keto gribi, susama mekanizmasının değişimi ve dehidrasyon riski gibi yan etkiler görülebilir.

Herkes için Uygun mudur?

Dengesiz Beslenme: Ketojenik diyet, dengeli beslenme prensiplerinden uzaklaşabilir.

Göz Sağlığını Korumanın Yolları Göz Sağlığını Korumanın Yolları

Sağlık Sorunları: Özellikle başka sağlık sorunları olan bireyler dikkatli olmalıdır.

Uzun Vadeli Etkiler: Kısa vadeli çalışmalardan elde edilen veriler, uzun vadeli etkileri göstermek için yeterli değildir.

Ketojenik diyetin bazı avantajları olabilir, ancak herkes için uygun olmadığı unutulmamalıdır. Başlamadan önce bir uzmana danışmak, sağlıklı bir karar vermenin en güvenli yoludur.

Muhabir: Sibel Bay