Geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret politikalarında beklenenin altında bir sertlik göstermesiyle küresel piyasalarda pozitif bir hava oluşurken, yatırımcıların dikkati bu hafta açıklanacak olan ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz kararlarına çevrildi. 

Trump'ın Çin'e yönelik daha yumuşak bir yaklaşım sergilemesi ve görüşmelere açık olduğunu ifade etmesi, küresel ticaretteki belirsizliklerin bir kısmını azaltarak piyasalara nefes aldırdı. Özellikle Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) video konferans yöntemiyle katılan Trump'ın "jeopolitik risklerin azaltılması" ve "faizlerin düşürülmesi" yönündeki açıklamaları, piyasalardaki risk algısını bir nebze rahatlattı. 

Borsa Kelimesinin Kökeni Nedir? Borsa Kelimesinin Kökeni Nedir?

Ancak ABD'nin Avrupa Birliği (AB), Kanada ve Meksika gibi ticaret ortaklarına karşı tehditkâr duruşu, küresel ticaret savaşlarının tetiklenebileceği ve ABD'de enflasyonist baskıların artabileceği endişesini canlı tutuyor. Bu durum, Fed'in enflasyonla mücadele konusundaki stratejileriyle uyumsuzluk yaratabileceği endişesini de beraberinde getiriyor. 

Fed’in bu hafta açıklayacağı para politikası kararları, piyasalarda oynaklığa neden olabilecek önemli bir gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, Fed Başkanı Jerome Powell'ın faiz kararı sonrası yapacağı açıklamalarda, bankanın ileriye dönük planları hakkında ipuçları aranacağını belirtiyor. 

Makroekonomik veriler açısından, ABD’de tüketici güven endeksindeki düşüş dikkat çekiyor. Ocak ayında 71,1 seviyesine revize edilen endeks, altı aylık yükseliş trendini sonlandırdı. Kısa vadeli enflasyon beklentisi yüzde 3,3 ile son aylarda en yüksek seviyesine ulaşırken, uzun vadeli beklenti de yüzde 3,2'ye çıktı. 

Bunun yanı sıra, ABD imalat PMI endeksindeki artış ekonomik toparlanmaya işaret ederken, hizmet sektörü PMI’daki gerileme piyasa beklentilerinin gerisinde kaldı. İşsizlik maaşı başvuruları ise beklentilerin üzerinde gerçekleşerek 223 bin seviyesine yükseldi. 

Geçen hafta ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,62 seviyesinde dengelenirken, altının ons fiyatı yüzde 2,64 artışla 2.772 dolara yükseldi. Dolar endeksi yüzde 1,79 gerileyerek 109,7’ye, Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 2,91 düşüşle 77,5 dolara indi. 

Avrupa'da ECB Kararı Bekleniyor 

Avrupa tarafında, geçtiğimiz hafta borsalarda karmaşık bir seyir izlendi. Yatırımcıların gözü, bu hafta ECB'nin açıklayacağı faiz kararında ve ardından ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı değerlendirmelerde. Dünya Ekonomik Forumu'nda konuşan Lagarde, AB ile ABD arasında ticari sorunların müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğini vurguladı. 

Avro Bölgesi'nde ocak ayına ilişkin Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), son beş ayın en yüksek seviyesi olan 50,2’ye çıkarak dikkat çekti. Bu dönemde Fransa ve Almanya borsaları yükselirken, İngiltere ve İtalya’da yatay bir seyir izlendi. 

Asya Piyasalarında Pozitif Seyir 

Asya borsalarında Trump'ın Çin'e karşı daha ılımlı bir duruş sergilemesi pozitif bir etki yarattı. Japonya Merkez Bankası, faiz oranını yüzde 0,50’ye çıkararak 17 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Çin’de ise ticaret tarifelerine yönelik olumlu mesajlar, piyasalardaki risk iştahını artırdı. 

Geçtiğimiz hafta Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,93, Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 0,33 yükselirken, Güney Kore Kospi endeksinde de artış kaydedildi. 

Türkiye Piyasalarında Gözler TCMB'deydi 

Yurt içinde, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 1,27 yükselişle tamamladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 45’e çekti. Bu karar, enflasyondaki düşüş ve ekonomi politikalarındaki dengelenme hedefleri doğrultusunda alındı. 

Dolar/TL ise haftayı yüzde 0,3 artışla 35,6790 seviyesinde kapattı. Gelecek hafta yurt içinde Ekonomik Güven Endeksi ve dış ticaret verileri, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye değerlendirmesi gibi gelişmeler takip edilecek.

Kaynak: AA