Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın çatı şirketi Meta, sürdürülebilirlik ve yapay zeka hedefleri doğrultusunda, 2030'ların başlarında faaliyete geçmesi planlanan projeler için nükleer enerji geliştiricilerini aradığını açıkladı.
Meta tarafından yapılan açıklamada, şirketin veri merkezleriyle çevresindeki topluluklara hizmet veren elektrik şebekelerinin büyüyen enerji ihtiyacını karşılamak için nükleer enerjinin kilit bir çözüm olduğu belirtildi.
Şirket, temiz enerjiye geçişin önemine vurgu yaparak, "Meta, nükleer enerjinin temiz, güvenilir ve çeşitli bir enerji altyapısına geçişte hayati bir rol oynayacağına inanıyor" ifadelerine yer verdi.
Meta, bu kapsamda bir teklif çağrısında bulunarak yapay zeka ve sürdürülebilirlik alanlarındaki hedeflerine ulaşmak adına nükleer enerji geliştiricileriyle iş birliği yapmayı planlıyor. Şirket, ABD'de 2030'ların başından itibaren 1 ila 4 gigawatt arasında yeni nükleer enerji üretim kapasitesinin devreye alınmasını hedefliyor.
Şirketin açıklamasında, nükleer jeneratörlerin geliştirilme sürecini hızlandırmayı, maliyetleri ölçeklendirme yoluyla düşürmeyi ve enerji sektörünün karbonsuzlaşma sürecine katkıda bulunmayı amaçladıkları belirtildi.
Ayrıca, bu santralleri tasarlayacak, inşa edecek ve işletme sürecini yürütecek iş ortaklarıyla çalışmanın, nükleer enerji teknolojisini daha ileriye taşıyacak bir vizyon sağlayacağı ifade edildi.
Teknoloji Şirketleri Nükleer Enerjiye Yöneliyor
Meta'nın nükleer enerji yatırımları, teknoloji devlerinin artan enerji talebini karşılamak için nükleer çözümlere yönelme trendini bir kez daha gözler önüne serdi.
Eylül ayında Microsoft, Three Mile Island enerji santralini yeniden faaliyete geçirmek için bir anlaşma yapmıştı. Ekim ayında ise Google, küçük modüler reaktör (SMR) teknolojisi geliştiren Kairos Power'dan enerji satın alacağını duyurmuştu. Aynı dönemde Amazon da karbonsuz enerjiye geçiş hedefleri doğrultusunda SMR projelerine yatırım yapacağını açıklamıştı.
Meta'nın bu hamlesi, teknoloji devlerinin temiz enerjiye geçişte nükleer enerjiyi kritik bir çözüm olarak gördüğünü bir kez daha ortaya koyuyor.