SİBEL BAY

Bu sahne dünyanın her yerinde her gün oynanıyor. Bazı insanlar kişisel zevklerini şiddetle savunurlar. Ancak çoğu kişi damak zevkini genişletmeyi ve bir dahaki sefere arkadaş grubundan biri pizza sipariş ettiğinde heyecanlanmak zorunda kalmamayı tercih ediyor.

Spor salonunda kas çalıştırmak gibi, daha önce tatmadığınız yiyeceklerin tadını çıkarmak için damak tadınızı eğitmek mümkün mü?

Tadı Ne Belirler?

Tat, çevrede yön bulmamıza yardımcı olmak için geliştirdiğimiz karmaşık bir sistemdir. Besin değeri olan gıdaları seçmemize ve zararlı olabilecek her şeyi reddetmemize yardımcı olur.

Yiyecekler, besin maddeleri (proteinler, şekerler ve yağlar gibi) ve ağız ve burundaki sensörler tarafından algılanan aromalar da dahil olmak üzere farklı bileşenlerden oluşur. Bu sensörler yemeğin lezzetini yaratır.

Tat, dilinizdeki tat tomurcuklarının algıladığı şey olsa da, lezzet, bir şeyin nasıl koktuğunu ve tadının birleşimidir. Doku, görünüm ve ses ile birlikte bu duyular toplu olarak yiyecek tercihlerinizi etkiler.

Yaş, genetik ve çevre gibi birçok faktör gıda tercihlerini etkiler. Her birimiz kendi duyusal dünyamızda yaşıyoruz ve iki kişi yemek yerken aynı deneyimi yaşayamaz

Yiyecek tercihleri ​​de yaşla birlikte değişir. Araştırmalar, küçük çocukların tatlı ve tuzlu tatlara karşı doğal bir tercihleri ​​olduğunu ve acı tatlardan hoşlanmadıklarını ortaya çıkardı. Yaşlandıkça acı yiyecekleri sevme yetenekleri de gelişir.

Bilgisayarı Yeniden Başlatmak ile Kapatmak Arasındaki Farklar Bilgisayarı Yeniden Başlatmak ile Kapatmak Arasındaki Farklar

Ortaya çıkan kanıtlar tükürükteki bakterilerin de gıdaların tadını etkileyen enzimler üretebildiğini gösteriyor. Örneğin tükürüğün karnabaharda kükürt aromalarının salınmasına neden olduğu gösterilmiştir. Ne kadar çok kükürt üretilirse, çocuğun karnabaharın tadından hoşlanma ihtimali o kadar azalır.

Doğa ve Yetiştirme

Hem genetik hem de çevre, yiyecek tercihlerinin belirlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. İkiz çalışmaları genetiğin çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde yiyecek tercihleri ​​üzerinde orta düzeyde bir etkiye sahip olduğunu (yiyecek türüne bağlı olarak yüzde 32 ile yüzde 54 arasında) tahmin etmektedir.

Ancak kültürel çevremiz ve maruz kaldığımız besinler de tercihlerimizi şekillendirdiğinden bu tercihler büyük ölçüde öğrenilmektedir.

Bu öğrenmelerin çoğu çocukluk döneminde, evde ve yediğimiz diğer yerlerde gerçekleşir. Bu ders kitabından öğrenmek değil. Bu, tipik olarak yemeğin daha fazla sevilmesine yol açan deneyimleyerek (yemek yiyerek) öğrenmedir - ya da başkalarının ne yaptığını izleyerek (model alma) hem olumlu hem de olumsuz çağrışımlara yol açabilir.

Araştırmalar, gıda tercihleri ​​üzerindeki çevresel etkilerin çocukluk ve yetişkinlik arasında nasıl değiştiğini göstermiştir.

Çocuklar için ana faktör ev ortamıdır; çocukların evde hazırlanan ve yenen yiyeceklerden etkilenme olasılığı daha yüksek olduğundan bu mantıklıdır. Yetişkinleri ve ergenleri etkileyen çevresel faktörler daha çeşitlidir.

Tat Kazanma Süreci

Kahve ve bira, insanların büyüdükçe tat "kazandığı" acı yiyeceklerin iyi örnekleridir. Bunlardan hoşlanmamanın üstesinden gelme yeteneği büyük ölçüde şunlara bağlıdır:

İçinde tüketildikleri sosyal bağlam. Örneğin birçok ülkede yetişkinliğe geçişle ilişkilendirilebilir.

Peki ya lahana ya da yağlı balık gibi arzu edilen duyguları sağlamayan ama size iyi gelen yiyeceklerin tadına bakmaya ne dersiniz? Bunlardan kabul almak mümkün mü?

Şu anda yapmadığınız yiyeceklerden keyif almayı öğrenmenize yardımcı olabilecek bazı stratejiler şunlardır:

Ye ve yemeye devam et. Zamanla belirli bir tada yönelik beğeni oluşturmak için yalnızca küçük bir porsiyona ihtiyaç vardır. Yiyeceği "beğendiğinizi" söyleyebilmeniz için 10-15 veya daha fazla deneme yapmanız gerekebilir.

Acıyı diğer yiyeceklerle veya tuz veya şeker içeren malzemelerle yiyerek maskeleyin. Örneğin acı roketi tatlı bir salata sosuyla eşleştirebilirsiniz.

Olumlu bir bağlamda tekrar tekrar yiyin. Bu, en sevdiğiniz sporu yaptıktan sonra veya sevdiğiniz insanlarla birlikte yemek yemeniz anlamına gelebilir. Alternatif olarak, zaten keyif aldığınız yiyeceklerle birlikte yiyebilirsiniz; Belirli bir sebze ise onu en sevdiğiniz proteinle eşleştirmeyi deneyin.

Acıktığınızda yiyin. Aç olduğunuzda, tok karnına beğenmeyeceğiniz bir tadı kabul etmeye daha istekli olursunuz.

Bu yemeğin tadını neden çıkarmak istediğinizi kendinize hatırlatın. Sağlık nedenleriyle ya da ülke değiştirdiğiniz ve yerel mutfakta zorluk çektiğiniz için diyetinizi değiştiriyor olabilirsiniz. Sebebiniz sizi motive etmenize yardımcı olacaktır.

Mümkünse genç yaşta başlayın. Damak zevkleri daha az yerleşik olduğundan çocukların yeni yiyecekleri sevmeyi öğrenmesi daha kolaydır.

Sağlıklı bir yaşam için dengeli ve çeşitli beslenme şarttır. Vitamin ve mineral eksikliklerine yol açıyorsa, özellikle sebzeler gibi besin gruplarından tamamen kaçınıyorsanız, seçici yemek sorun haline gelebilir.

Aynı zamanda, çok fazla lezzetli ama enerji açısından yoğun yiyecekler yemek, obezite de dahil olmak üzere kronik hastalık riskinizi artırabilir.

Yiyecek tercihlerinizin nasıl oluştuğunu ve nasıl gelişebileceğini anlamak, daha sağlıklı beslenme yoluna girmenin ilk adımıdır.

Editör: Sibel Bay