Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), 2050 yılı itibarıyla küresel birincil enerji talebinin, 2023 yılına kıyasla günlük 374,1 milyon varil petrol eşdeğerine ulaşacağını tahmin ediyor. Bu artış, yaklaşık yüzde 24'lük bir büyümeyi ifade ediyor.
OPEC'in yayımladığı "Dünya Petrol Görünümü" raporu, küresel enerji talebinin nüfus artışı ve ekonomik gelişmelerle birlikte güçlü bir şekilde yükseleceğini ortaya koyuyor.
Geçen yıl, tüm enerji kaynaklarında gözlemlenen büyüme, küresel enerji talebinin yüzde 1,6 oranında artmasını sağladı. Bu artışın büyük kısmı, Çin, Hindistan ve Orta Doğu gibi gelişmekte olan bölgelerde gerçekleşti. Öte yandan, OECD ülkelerinde talep büyük ölçüde sabit kaldı.
Uzun vadede enerji talebindeki büyümenin, kısa vadeli yüksek oranlardan daha ılımlı bir şekilde yavaşlayacağı öngörülüyor. Bu durum, nüfus artışındaki yavaşlama, ekonomik büyümedeki azalma ve enerji verimliliği ile dönüşüm süreçlerinden kaynaklanıyor.
Raporda, 2023-2050 dönemi için küresel birincil enerji talebinin günlük 374,1 milyon varil petrol eşdeğeri seviyesine çıkacağı ve yıllık ortalama yüzde 0,8 büyüme kaydedileceği belirtiliyor.
Ayrıca, OECD dışı ülkelerin, günlük 73,5 milyon varil petrol eşdeğeri ile bu talep artışında önemli bir rol oynaması bekleniyor. OECD ülkelerindeki talep ise günlük yaklaşık 600 bin varil petrol eşdeğeri düşüş gösterecek.
2050'de OECD dışı ülkelerin enerji talebinin toplam içindeki payının yüzde 71,5'e yükselmesi, OECD ülkelerinin payının ise yüzde 28,5'e gerilemesi öngörülüyor.
Kömür hariç tüm enerji kaynaklarına olan talebin artacağı tahmin ediliyor. En büyük artışın rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklarda gerçekleşmesi bekleniyor.
Geçen yıl günlük 9,6 milyon varil petrol eşdeğeri seviyesindeki diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının, 2050 yılına kadar günlük 52,4 milyon varil petrol eşdeğerine ulaşması bekleniyor. Bu artışın arkasında, uygun enerji politikaları ve düşen elektrik üretim maliyetlerinin etkisi olacağı ifade ediliyor.
Doğal gaz talebinin de geçen yıla göre günlük 20,5 milyon varil petrol eşdeğeri artışla 2050'de 89,6 milyon varil petrol eşdeğeri seviyesine çıkması bekleniyor.
Bu durum, doğal gazın karbon emisyonlarını azaltma çabalarına katkıda bulunmasından kaynaklanıyor.
Petrol talebinin 2050'de günlük 109,6 milyon varil petrol eşdeğeri olacağı ve böylece üçüncü sırada yer alacağı tahmin ediliyor.
Ayrıca nükleer enerji, biyokütle ve hidroelektrik gibi kaynaklarda da artışlar öngörülüyor. Kömür talebinin ise günlük 28,9 milyon varil petrol eşdeğeri azalacağı düşünülüyor.
OPEC raporuna göre, enerji karışımında önemli değişiklikler beklenirken, petrol ve doğal gazın küresel enerji arzındaki önemi devam edecek. 2050'de petrol, küresel birincil enerji talebinin yüzde 29,3'ünü, doğal gaz yüzde 24'ünü, diğer yenilenebilir kaynaklar ise yüzde 14'ünü oluşturacak.
Kömür, biyokütle, nükleer enerji ve hidroelektrik kaynakların payları ise sırasıyla yüzde 13,1, yüzde 10, yüzde 6,5 ve yüzde 3,1 olarak tahmin ediliyor.
