Sevdenur NAMALAN'ın 18 Eylül 2023 tarihli yazısı: Sosyal Medya Paylaşımlarında Gerçeğin Gösteriye Dönüşümü
Dijital iletişim teknolojileri ve sosyal medya platformları, günümüzde benliğin sunumu ve gerçeklik inşası üzerine yeni tartışma alanları da doğurmuştur.
Morva, dijitalleşme ile beraber benliğin "fiziksel dünyanın somut bir bedene sahip bireyi ile ilişkili" ele alma hâlinin dönüştüğünü, "sanal mekânın bedensiz dijital bireylerinin benlik algısının yeniden gözden geçirilmesine neden olduğunu" vurgular. Morva'ya göre çevrimdışı benlik ile dijital benlik arasında artık net bir çizgi bulunmamaktadır.
Kullanıcılar; sosyal ağlarda, çoklu dijital benliklere sahip olabilir, anonim kimlik kullanabilir, dijital benliklerini istediği gibi değiştirip yeni bir benlik oluşturabilir. Dilerlerse kendi yaşamlarına ilişkin fotoğraf, ilgi alanı vb. verilerle kendilerini sosyal medya platformlarındaki hesaplar aracılığıyla etkileşime açabilirler. Ancak bu tür etkileşime geçme hâlinin en çok tartışılan yönü, sosyal medyadaki paylaşımların, gerçekliğin bir sunumundan çok bir tür gösteri hâlini almasıdır. Üstelik bu gösteri, gerçek olanı ters-yüz ederek oluşturulmuş, imajlarla ve efektlerle süslenmiş görsellerle sunulmaktadır.
Baudrillard, gerçeğin yerini alan, gerçeğe son veren "simülakr" modelini ele alırken "kısır döngüleşmiş bir simülasyon sürecinden, hiper gerçek bir süreçten" bahsetmektedir. Ona göre "anlam ve iletişim, hiper gerçekleşmiş, gerçeğe bir son veren gerçekten daha da gerçek gibi görünen şeydir." Dolayısıyla sosyal medya paylaşımlar ile gösterilen imaj ile gerçekte olan arasında fark büyürken bu tür paylaşımlar gerçeğin ötesine geçmiş çoğu kullanıcı için paylaşılan içerikte oluşturulmuş imaj, gerçeğin yerini almıştır. Sosyal medyada sürekli fotoğraf paylaşımı yapan kullanıcıların, fotoğrafın hipnozuna girdiğinin, fotoğrafın, hayatı gösteriye çevirmenin bir unsuruna dönüştüğünün ve "gerçek deneyimin önüne geçtiğinin” bir belirtisidir.