Son yıllarda Türkiye’de 50 yaş ve üzeri bireylerin boşanma oranlarında dikkat çeken bir artış yaşanıyor. Uzun süren evliliklerin ardından gerçekleşen ve ‘gri boşanma’ olarak adlandırılan bu süreç, 2024 yılı itibarıyla 55 bin 595 kişinin evliliğini sonlandırmasıyla yeni bir rekor kırdı. Verilere göre, son beş yılda bu yaş grubundaki boşanma oranları yüzde 44,5 yükseldi.
50 Yaş Üstü Boşanmalarda Çarpıcı Artış
Türkiye’de orta yaş ve üzeri çiftler arasında boşanmalar hız kazanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) paylaştığı veriler, özellikle 50 yaş sonrası boşanmaların belirgin şekilde arttığını ortaya koyuyor. 2001 yılında 50 yaş üzeri toplam 16 bin 55 kişi boşanırken, yalnızca 50-54 yaş grubunda geçen yıl 16 bin 387 erkek evliliğini sonlandırdı. Böylece bu yaş grubundaki erkeklerin boşanma sayısı, 2001 yılındaki toplam rakamı geride bıraktı.
2024 Yılı Boşanma İstatistikleri
TÜİK verilerine göre 2024 yılında 50-54 yaş aralığında 16 bin 387 erkek ve 10 bin 670 kadın boşandı. 55-59 yaş grubunda 9 bin 34 erkek ve 5 bin 134 kadın boşanırken, 60-64 yaş grubunda ise 5 bin 40 erkek ve 2 bin 653 kadın yollarını ayırdı. 65-69 yaş aralığında 2 bin 702 erkek ve 1163 kadın boşanma kararı aldı. Daha ileri yaşlarda da boşanmalar devam etti; 70-74 yaş grubunda 1244 erkek ve 415 kadın, 75 yaş üstünde ise 971 erkek ve 182 kadın boşandı.
2020 Yılına Göre Önemli Artış
2020 yılında 50 yaş üzeri boşananların toplam sayısı 38 bin 464 olarak kaydedilmişti. Bu yaş grubunda en fazla boşanma 50-54 yaş arasında yaşanırken, 10 bin 828 erkek ve 6 bin 852 kadın evliliklerini sonlandırmıştı. O dönemde 55-59 yaş aralığında 6 bin 686 erkek ve 3 bin 908 kadın boşandı.
Son 5 Yılda Yüzde 44,5’lik Artış
Son beş yılın istatistikleri incelendiğinde, 50 yaş üstü boşanmalar hızla yükseldi. 2020 yılında 38 bin 464 olan toplam boşanma sayısı, 2021’de 52 bin 460’a, 2022’de 54 bin 103’e, 2023’te ise 49 bin 219’a çıktı. 2024 yılı itibarıyla bu rakam 55 bin 595’e ulaşarak son beş yılda yüzde 44,5’lik bir artış gösterdi.
Uzun yıllar süren evliliklerin sonlanması, birçok farklı sebebe dayandırılıyor. Uzmanlar, bu durumun bireylerin yaşam beklentilerinin değişmesi, ekonomik bağımsızlık ve kişisel gelişime verilen önemin artması gibi faktörlerle bağlantılı olduğunu belirtiyor.
