Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), "Enerji ve Yapay Zekâ" başlıklı özel raporunu yayımladı. Raporda, yapay zekâ ve enerji sektörleri arasındaki büyüyen ilişkinin yanı sıra, veri merkezlerinin elektrik talebindeki artışa dair önemli öngörülerde bulunuluyor.
Veri Merkezlerinin Elektrik Tüketimi ve Yapay Zekâ İlişkisi
IEA'nın raporuna göre, yapay zekânın hızla gelişen teknolojik gücü, önümüzdeki on yıl içinde enerji sektörünü köklü bir şekilde dönüştürecek potansiyele sahip. Ancak, bu dönüşüm süreci veri merkezlerinin elektrik talebinin önemli bir şekilde artmasına yol açacak. 2024'te dünya çapında veri merkezlerinin elektrik tüketimi 415 teravatsaat olarak kaydedilmekte ve bu, küresel elektrik tüketiminin yüzde 1,5'ini oluşturuyor. ABD ve Çin, sırasıyla yüzde 45 ve yüzde 25 ile bu talebin en büyük payını alıyor.
Raporda, veri merkezlerinin elektrik talebinin önümüzdeki 5 yıl içinde yaklaşık yüzde 130 artarak 945 teravatsaate ulaşacağı belirtiliyor. Bu, Japonya'nın bugünkü toplam elektrik tüketiminden biraz daha yüksek bir seviyeye denk geliyor.
ABD ve Diğer Gelişmiş Ekonomilerdeki Artış
ABD'deki veri merkezlerinin elektrik talebi, 2030'a kadar toplam elektrik talep artışının yarısını oluşturacak. Yapay zekânın yükselmesiyle birlikte, veri işleme için kullanılan elektriğin, alüminyum, çelik, çimento ve kimyasallar gibi enerji yoğun sektörlerin toplamından daha fazla olacağı öngörülüyor. Ayrıca, gelişmiş ekonomilerde veri merkezlerinin elektrik talebindeki artışın yüzde 20'den fazla olması bekleniyor.
Yenilenebilir Enerji ve Diğer Kaynaklar
Raporda, veri merkezlerinin elektrik talebinin karşılanmasında yenilenebilir enerji kaynakları ve doğal gazın önemli bir rol oynayacağı öngörülüyor. Ancak, diğer enerji kaynaklarının da bu süreçte önemli bir paya sahip olacağı vurgulanıyor. Veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için çeşitli kaynakların entegrasyonu gerekecek.
Yapay Zekâ ve Enerji Güvenliği
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, yapay zekânın enerji sektöründeki büyük etkilerine dikkat çekti. Birol, "Yapay zekâ, bugünkü enerji dünyasının en büyük hikâyelerinden biri. Ancak, politika yapıcılar ve piyasalar, yapay zekanın etkilerini tam olarak anlayacak araçlara sahip değildi" dedi. Ayrıca, yapay zekânın bazı enerji güvenliği sorunlarını derinleştirebileceği ve kritik minerallere olan talebin arz güvenliği sorunlarını artırabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
