Ersan AKBAŞ'ın 29 Nisan 2023 tarihli yazısı: ‘Benim İçin Bir Zevkti’, John Wick: ’Seven Bir Eş’

Bundan yıllar önce kader arkadaşım, bir aksiyon filminden bahsetmişti:

“Adamın biri, karısından hatıra kalan köpeğinin eve giren hırsızlarca öldürülmesi üzerine intikam için öldürmedik adam bırakmıyor” diye…

“Daha neler” dediğimi hatırlıyorum.

O adam, John Wick’ti tabii…

İzlediğimde de arkadaşıma hak vermiştim.

Böyle bir intikam alma, sinema dünyasında belki de bir ilkti.

O nedenle de film, kendi reklamını sessiz sedasız kulaktan kulağa yapmıştı.

2014 yılındaki filmden sonra John Wick serileri çekileceğini söyleseler, inanmazdım.

Film; 2017, 2019 ve son olarak 2023 yıllarında sinemada gösterildi. ‘John Wick Evreni’ denen bir dünya da hayatımıza girmiş oldu.

İkinci filmde gördük ki bu evren, uluslararası gizli suikastçilerin oluşturduğu çetelerden oluşmakta…

Bu çetelerin en tepesinde de Yüksek Şura/Yüksek Masa var. Kurallar ve sonuçları bu evrenin olamazsa olmazı…

İkinci bölümde John Wick, kurallar gereği ‘mühür’ borcunu ödemek için Roma kentinin deyim yerindeyse altını üstüne getirir.

Sonunda da kendisini tuzağa düşüren ‘Santino D’Antonio’ adlı gıcık mı gıcık Yüksek Şura üyesini öldürür.

Bu cinayeti New York’taki Continental Oteli içerisinde işlemesi, onu Yüksek Şura’nın baş düşmanı yapar.

John Wick üçüncü filmde ise gizli suikastçiler birliğinden atılmıştır. Continental’in tüm hizmetlerinden men edilmiştir. Kellesine de 14 milyon dolarlık açık sözleşme/ihale yürürlüktedir.

Buna rağmen John Wick, Yüksek Şura’ya karşı ölümüne bir mücadeleden kaçınmaz.

Tam başarılı olacak derken Jonathan bu kez New York Continental Oteli Yöneticisi Winston’ın ihanetine uğrar.

Artık yeter diyorsunuz değil mi? Yetmiyor ne yazık ki? Sırada 4. Bölüm var ve haftalardır sinemalarda gösterimde...

Üçüncü filmi izlediğimde “Bunun üstüne dövüş sahneleri yapılamaz” demiştim.

Maalesef yanıldım. 4.bölüm bir önceki filmin üstüne de çıkmış.

Bunu yazmak istemezdim ama John Wick serilerinde, şiddet sahneleri artık bir sanat gösterisiymiş gibi sunuluyor.

“Yok artık” denilen sahneler bile bu görsel şölenin içerisinde kendisini izletiyor.

Bu gösteri sanatını ilk olarak Tarantino’nun iki bölümlük ‘Kill Bill’ serilerinde görmüştük.

Kan gövdeyi götürürken dövüş sahnelerini, (çok özür dilerim), bir bale gösterisi izlercesine takip etmiştik.

Ardından Görevimiz Tehlike/ Mission:Impossible serilerinde Tom Cruise ortaya çıkmış, dublörsüz oynadığı çok tehlikeli sahneleri soluksuz izletmişti.

İşte, John Wick de bu dönemde doğdu ve kendine has dünyasıyla sayısız şiddet sahnelerini defalarca izlettirdi.

John Wick karakterine hayat veren Keanu Reeves bile üçüncü filmden sonra “artık yeter” demesine rağmen seri devam ediyor.

Dördüncü filmin süresi yaklaşık 3 saat…

Sinemada gişedeki kız, filmin uzunluğu konusunda baştan uyarıyor; ama filmin içinde  hissetmiyorsunuz bile...

Çünkü John Wick 4 de sayısız aksiyon sahnelerine sahip…

Sizlere bunlardan hangisini anlatsam ki…

Osaka Continental Otelindeki aksiyon sahnelerini mi?

Yoksa, Paris caddelerinde akan trafik içerisindeki aksiyon sahnelerini mi?

Ya da ‘İyi Kötü Çirkin’ filmindeki düello sahnesini aratmayacak sahneyi mi?

Terkedilmiş kapalı mekanda drone ile tepeden çekilmiş karşılıklı çatışma görüntülerini mi?

Yoksa 222 basamaklı merdivenlerdeki aksiyon sahnelerini mi?

Burada yanımdaki can dostum, “Cüneyt Baba’ya selam yollamışlar” dedi ki, katılıyorum.

Merdivenlerdeki mücadele Cüneyt Arkın’ın kale surlarının merdivenlerinde Bizans askerleri ile yaptığı mücadeleyi andırıyordu.

Yeşilçam’ın Malkoçoğlu’su, Battal Gazi’si, Kara Murat’ı…

Işıklar içinde yatsın, Cüneyt Arkın, o ‘Fakir Gencin Romanı’, yokluklar ve imkansızlıklar içinde çektiği sahneleri, arkasında böyle bir prodüksiyonla çekseydi, kim bilir neler çıkardı?

Filme dönersek…

John Wick, Yüksek Şuraya karşı ölümüne bir mücadeleye girmiştir, bu kez karşısında Fransız Marki/Marquis vardır.

Kötü rolün hakkını dibine kadar veren bu Marki, John’un geçmişteki suikaskçi arkadaşını John’a karşı kullanır.

John Wick’in kellesi için yürürlükte olan açık sözleşme/ihale miktarı da onlarca milyon dolara çıkmıştır.

Yine bir sürü suikastçi Jonathan’ın peşine düşer, yine son teknoloji vücut zırhlı (kurşun geçirmez) takım elbiseler, yine tempo, yine aksiyon...

New York Continental Yöneticisi Winston yine bildiğiniz gibi…

Rüzgar nereden eserse onun yanında… Ya da çıkarını kim öne çıkarırsa onun arkasında…

Ne kadar çok yine dedik değil mi? Demek zorundayız, çünkü film kendini yine soluksuz izletiyor.

Sizler de bu ‘sanat eseri’ dövüş filmini izlemek istiyorsanız maalesef pahalı olmasına karşın sinemada bir bilet alıp mutlaka izlemelisiniz.

Son olarak John Wick serilerinde ‘Charon’ karakterine hayat veren ABD’li aktör Lance Reddick’in filmin gösterimine günler kala 17 Mart 2023 tarihindeki ani ölümü herkesi üzmüştü.

Onun, ‘Benim için bir zevkti Mr. John Wick’ repliğini unutmam mümkün değil…

“Bizim için de bir zevkti Mr. Lance Reddick”…