Gelişmiş algoritmalar kullanan uygulamalar, bizimle ilgili her türlü veriyi analiz ederek tam da ihtiyacımız olan reklamları sunuyor. Google, Yandex gibi arama motorları üzerinde yaptığımız her arama, bizim ilgi alanlarımız hakkında bilgi sağlıyor. Bu noktaya kadar her şey normal. Ancak klavyeye yazarak aratmadığımız ve yalnızca arkadaşlarımızla sohbet ettiğimiz konularla ilgili reklamların da gösterilmesi, dünyanın en popüler uygulamalarının belki de sürekli olarak bizleri dinlediği izlenimini doğuruyor. İşte bu durumu tüm detaylarıyla anlatan dinlenme rehberi...

Dijital çağın en büyük zorluklarından biri, kişisel verilerin gizliliği konusundaki endişelerdir. Günlük olarak masaüstü ve mobil cihazlarımızı kullandığımızda, dijital dünyanın hayatımızın önemli bir parçası haline geldiğini açıkça görebiliyoruz. Ancak bu dijital dünyanın varoluş nedeninin büyük ölçüde ekonomik olduğunu unutmamak gerekir.

Mobil cihazlarımızın mikrofonları, özel hayatımızı potansiyel olarak erişilebilir hale getiriyor. Arama motorlarında yaptığımız yazılı aramaların kaydedilmesi doğal görünebilirken, konuşmalarımızın da kaydedilmesi aynı şekilde düşündürücü olabilir. Android ve iOS cihazlarımızın neredeyse tüm uygulama ve oyunlara mikrofon erişim izni verdiğimizi unutmamalıyız.

Google ve Amazon gibi sanal asistanlık görevi gören uygulamaların yasal olarak dinleyebildiği biliniyor. Türkiye'de pek yaygın olmasa da Amazon Echo gibi cihazlar, kullanıcıların ses komutlarına cevap vermek üzere tasarlanmıştır. Google'da kayıtlı ses ve arama verilerini kontrol etmek ve istenirse silmek mümkündür, ancak kaydedilen verilerin görünenin çok ötesinde olabileceğini bilmek önemlidir.

Durumu bir örnekle açıklamak gerekirse; hayatları boyunca kedi beslememiş ve beslemeyi de düşünmeyen bir çift, test amacıyla kedi mamalarından bahsediyor. Sonuç tam da tahmin ettiğimiz gibi: kedi maması reklamları. BBC çalışanı Zoe Kleinman’ın testi de bundan pek farklı değil. Zoe, ailesiyle sohbet ederken arkadaşının trafik kazasında öldüğünü öğreniyor. Haberlere bakmak için Google’a girdiğinde Google, ‘arama önerisi’ olarak arkadaşının ismini ve trafik kazasıyla ilgili anahtar kelimeleri gösteriyor.

Bazı kullanıcılar, yazılı olarak aramadıkları konuları sadece konuştukları için reklam olarak görmeye başladıklarını iddia etmektedir. Örneğin, kedi mamalarından konuştuktan sonra kedi mamaları reklamları görmek gibi. Bu durum, kişisel verilerin nasıl işlendiği konusunda endişeleri artırmaktadır.

Facebook, özellikle Cambridge Analytica skandalı ile gündeme gelmiş ve kişisel veri gizliliği konusunda eleştirilere maruz kalmıştır. Bu tür şirketler, veri gizliliğini ihlal etmediklerini ve dinlenen verileri reklam amaçlarıyla kullanmadıklarını savunsa da kullanıcıların güvenini yeniden kazanmak için çeşitli zorluklarla karşılaşmışlardır.

Baader-Meinhof Fenomeni gibi psikolojik açıklamalar, kullanıcıların algılarının nasıl şekillendiğini gösterir. Bir konuyla ilgili duyarlı hale geldiğimizde, o konuya dair reklamları daha sık görmemizin sebebi, bu fenomendir. Ancak bazı kullanıcılar, bu durumu dinlenme olarak yorumlamaktadır.

Kişisel Veri Gizliliğini Korumak Mümkün mü?

Kişisel veri gizliliğini korumak için alınabilecek bazı adımlar şunlar olabilir:

Google Play veya Apple Store'dan indirilen uygulamaların erişim izinlerini dikkatlice gözden geçirin.

Facebook gibi uygulamaların mikrofon erişim izinlerini yönetmek için gerekli ayarları kontrol edin ve istenmeyen erişimleri iptal edin.

DNA Kanıtları Neden Güvenilmez Olabilir? DNA Kanıtları Neden Güvenilmez Olabilir?

Sonuç olarak, dijital dünyada ücretsiz hizmetlerin karşılığında genellikle kişisel verilerimizi ödediğimizi unutmamalıyız. Veri gizliliği konusundaki endişelerimiz, teknoloji şirketlerinin kullanıcı verilerini nasıl işlediğini ve koruduğunu daha iyi anlamamızı sağlar.

Muhabir: Handan Işıksal