Sevdenur NAMALAN'ın 24 Ağustos 2023 tarihli yazısı: Oblomov / Gonçarov

Romanın başlangıcı, Gonçarov’un bir dergide basılan "Oblomov'un Rüyası" adlı eseridir. Sonrasında yazar, bir ay gibi kısa bir sürede bu romanı ortaya koyuyor. Gonçarov'un bu konuyla ilgili sözleri şöyle: "Bu büyük romanın bir ay içinde yazılması belki de imkânsız görünür. Ama unutmayın ki bu eseri yıllarca kafamda taşıdım ve onu sadece kâğıda geçirmek kalmıştı."

Oblomov, İlyada İlyiç Oblomov’u kısaca andığımız isimdir. Kitap; bir çiftliğin, aileden kalma tek sahibi olan Oblomov'un hayatını ele alıyor. Oblomov, sosyol hayattan oldukça uzak çiftliğinde hatta çoğunluğunu kendi odasında, kitaplarının, gazetelerinin yanında geçirerek bir hayat sürüyor. Aklına gelen düşüncelerle ve okuduklarıyla cabuk gaza gelen ama bir o kadar da çabuk vazgeçen, başka bir deyişle “üşengeçliğin kitabını yazmış” karakter. Oblomov, bu vazgeçişlerinin acısıyla kıvranarak yaşamaya devam ediyor. Alıştığı tembellikle kendisinde mevcut olan yeteneklerin körelmesine izin veriyor. Daha sonrasında “Oblomovluk”, tembellikle özdeşleşen bir kavram olarak hayatımıza giriyor. 

Olaylar, Oblomov’un Rus aristokratlar ve alt tabakada yer alan garip insan ilişkilerinin olduğu, günümüz dünyasından uzak âdetlerin hâkimiyet sürdüğü bir zamanda gerçekleşiyor. Neredeyse evdeki kâhyası dışında tek dostu olan yarı Alman arkadaşı Stolz, Oblomov’u bu hayattan kurtarmak için çok çaba sarf ediyor. Davetlere, gezilere, konuşmalara, yemeklere katılması, bu fikirlerini paylaşması ve yazması için teşvik ediyor. Ne yazık ki başarılı olamıyor. 

Bir zaman sonra arkadaşı Stolz, Oblomov’u genç, güzel ve akıllı bir hanımefendi olan Olga ile tanıştırıyor. Oblomov, Olga’nın hayatına girmesiyle gerçekten değişeceğine inanmış ancak her ikisi de bu konuda yine yanılmıştır. Yani karakterinden asla çıkamamasıyla hayatına böyle devam etmiştir. Romanda fazlasıyla yer verilen psikolojik incelemeleri, böyle tembel bir karakterin gözünden de görmüş oluyoruz.

İsminden ziyade sonrasında “Oblomovluk”un daha cok ortaya cıkışı, toplumun içinde böyle bir kesimin varlığını gözler önüne seriyor. Okuyucusunu da kendine çekiyor ve kitabı Oblomovca okumaya başlıyorsunuz. Kitap, bir karakter incelemesi değil, bir yaşam tarzı olarak “Oblomovluk”u anlatıyor.