Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 24 Ağustos 2023 tarihli yazısı: Akıl Tutulması!

Dünya ve Ay, 5 derecelik bir düzlem farkıyla yörüngelerini yılda en az iki kere kesecek biçimde dolanırlar. Bu yüzden bir yılda en az 2 kere Ay, 2 kere de Güneş tutulması gözlemleyebiliriz. Yörünge düzlemleri kesiştiğinde Ay tutulmasından yaklaşık 2 hafta sonra ise Güneş tutulması olur.

Güneş ve Ay tutulmalarının zamanı ve süresi bellidir, nereden görüneceği bellidir, dünyaya olan etkileri de yaklaşık olarak her zaman bellidir.

Ya akıl tutulmasının?

Yanlış politikalar!

Yanlış kararlar!

Yanlış atamalar!

Yanlış adamlar!

Hatalı uygulamalar!

İletişimsizlik!

‘’Akıl akıldan üstündür.’’ Atasözüsü basit bir şekilde yapacağımız ve yapmakta olduğumuz işlerde danışmanın, istişare etmenin, kararına imza atacağınız dosyanın içeriğini; alanda ve sahada olarak iş ile olayı bizzat yapan kişiden, ustasından ve ehlinden öğrenmenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Makam ile mekan konforunun verdiği rahatlığın yanında; karşısında el pençe divan duranların gölgesinde, kimden ve neyden korunduğunu bilmeden etrafındaki yakın ve uzak korumaların himayesinde, asıl görevi onlara hizmet etmek olan fakat halktan ve vatandaştan uzak bir şekilde ve dahi bu ulaşılmazlığı da kendine tevdi edilmiş yetkinin elit bir ayrıcalığı olarak gören sınırlı sayıda da olsa akıl tutulmasına uğramış yetkili yok mudur? 

Bu akıl tutulmasının etkileri sadece vatandaşa mıdır?

Ya devlete olan etkilerine ne demeli?

İnsanları ve makamları ulaşılmaz kılan nedir?

Bu akıl tutulmasından ne zaman ve nasıl kurtulacağız, ne kadar daha sürecek, devlete ve millete olan etkilerini nasıl bertaraf edeceğiz?

Akıl tutulmasına yakalanmış kişiler yok mudur yakın çevremizde ve yöremizde? Ya da bizler de yakalandık da farkında mı değiliz bu zihinsel fonksiyonsuzluktan?

Akıl var mı ki tutulsun diye soranlar da vardır belki aramızda?

Bir de kendimce anlamlandıramadığım konvoy uygulamaları var normal hayatta, artık normalmiş gibi kanıksadığımız;

- Düğün Konvoyu (Konvoy olmadan gelin alınmaz.)

- Sünnet Konvoyu (Sünnet arabasının üstü açık olmak zorunda)

- Asker Uğurlama Konvoyu (Trafikte yol kesmeden ve genci havaya atmadan olmuyor, sanırım.)

- Hac Uğurlama Konvoyu (Öndeki aracın arka camında mutlaka Türk Bayrağı olacak!)

- Devlet Yetkililerinin Konvoyu (Makama ve forsa göre değişen sayıda araç ve koruma eşliği)

- Akaryakıt Zammı Öncesi Benzinlik Konvoyu (O gece, akaryakıt ürünlerine zam geliyordur.)

- Halk Ekmek Sırası Konvoyu (Yaz-kış her zaman, genellikle emekliler)

- Markette veya Açılışa Özel İndirimli Ürün Alma Konvoyu (Erken giden konvoy başı olur.)

Konvoy, askeri birlik, askeri araç ve askeri malzeme nakillerinde veya şirketlerin personel ile iş araçları, makine, malzeme nakillerinde ya da turist grupları, okul ve kurumların toplu gezilerinde planlanır ve uygulanır.

Bir yerden ve bir şekilde başlamak gerekiyor en kısa sürede akıl birliği ile topyekün;

*  Kamudaki araçların çok büyük bir kısmının açık artırma ile vatandaşa satılması,

*  Kamudan emekli olmuş yıllardır makam aracı, koruma ve benzin çeki kullanımlarının iptal edilmesi,

*  Konut açığı olan şehirlerde sosyal konut projelerine ağırlık verilmesi,

* Demiryolu ve denizyolu üzerinden insan ve yük taşımacılığının desteklenmesi, büyük şehirlerde metro yatırımlarına hız verilmesi,

* Orman ve ağaçlandırma faaliyetlerine önem verilerek; bölge ve iklim şartlarına göre jojoba ve zeytin ağacı başta olmak üzere ıhlamur, dut, ceviz, kestane, fındık, elma, armut ve diğer meyve ağaçlarının dikilmesi,

* Tüm okulların spor salonları profesyonel ve amatör spor kulüplerine düşük fiyattan kiralanması ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı sık sık kontrol edilmesi,

Ve devletimizin ve milletimizin yüksek menfaatleri kapsamında acil olarak yarına bırakılmadan daha nice değişmesi gereken uygulamalar, alınması gereken kararlar var.

Sebze, meyve ve çeşitli tarım ürünlerini verimli Anadolu topraklarında üretip, onları ihraç ederek ülkeye döviz kazandırmanın yanında ülke vatandaşlarının bu gıdalara ulaşamaması ya da yüksek fiyattan sınırlı miktarda ulaşmasının ve ağırlıklı olarak ucuz olan karbonhidratlı gıdalar ile beslenmesinin yetersiz bedensel gelişim ile maruz kalacağı hastalıklar perspektifinde ithal edilecek ilaçlara ödenecek dövizin de daha yüksek olacağı bilinmelidir.

Geçim sıkıntısı yaşayan emeklilerin de gıda ve beslenme yönlü harcamalarda zorunlu olarak bütçelerinde kısıntı yapması, vücudun gerekli vitamin ve enerjiyi alamamasına akabinde de kalıcı hastalıklara kolay yakalanmasına sebep olacaktır ki; bu da devlet sağlık ve ilaç harcamalarına ek bir gider yükleyecektir.

Kitab’ı okuduğunuz hâlde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Akletmez misiniz?    (Bakara 44)

Ey kavmim, buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ücretim beni yaratana aittir. Akıl etmez misiniz? (Hud 51)

İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz. (Hz. Muhammed SAV)

Bizim akıl, mantık ve zeka ile hareket etmek şiarımızdır. Bütün hayatımızı dolduran vakalar bu hakikatın delilleridir. (M. Kemal Atatürk)

Çok bilgili olman, akıllı olduğunu göstermez.(Heraklitos)

Gündeme dair yazılıp-çizilecek ve söylenecek o kadar çok söz var ki; ‘’Akıllı bir insan düşündüğü her şeyi söylemez fakat söylediği her şeyi düşünür.’’ sözünden hareketle duygularıma fren yaptırıyor, düşüncelerime barikat kuruyor ve farklı bakış açısı içeren farkındalık penceremin perdesini şimdilik kapatıyorum.

Hepimiz aklımıza mukayyet olalım!

Vesselam!