Mustafa DUMAN'ın 17 Nisan 2024 tarihli yazısı: PKK ve Parti Siyaseti 2
PKK'nın büyümesinde Cumhuriyet masum değildir deyip geçeyim ve kimsenin başı belaya girmesin...
PKK'nın ilk kadroları diyebileceğimiz kişilerden, büyük bölümü canla olmak üzere, bir kişi hariç tamamı bedel ödemiştir...
Mehmet Hayri Durmuş ve Kemal Pir açlık grevinde, Mazlum Doğan kendini asarak, Ferhat Kurtay üç arkadaşıyla birlikte kendini yakarak ölmüşlerdir...
Hariç olan bir kişi Abdullah Öcalan'dır ve Öcalan'ın parlatılması da örgütün Apocular diye anılması da Doğu Perinçek ile iltisakları sayesindedir...
Öcalan eline silah almamış, dağa teftiş için dahi gitmemiş, sürekli değiştirdiği haremiyle birlikte refah ve bolluk içerisinde yaşamıştır...
Bizim şehitlerimiz haricinde, binlerce evet binlerce PKK'lıyı da öldürtmüştür...çoğunu işkence sonucunda öldürttükleri arasında PKK'nın Fis köyünde yapılan ilk kongresine katılanlar, ilk silahlı eylemleri başlatanlar ve yıllarca dağlarda PKK için çatışmaya girenler de bol miktarda bulunmaktadır...
Topyekün şarkı düşündüğümüzde pek garip gelmeyecek bir metodu en aşağılık şekilde uygulamıştır...önce en yakınına alır, bir ünvan verir ve o ünvanla cellatlık yapmasını sağlar...o cellat görevini tamamladığında sırasıyla tasfiyeci ve ajan ilan edilir, sonunda da işkence ve infaz için yeni cellata teslim edilir...
Yahut köylerden vergi ve asker toplanmasını emreder...emri alanlar vergi ve asker vermekte gönülsüz davranan köylüleri kadın ve çocuk demeden katlederler...o köylüler korucu olduklarında da emir alanlar için aynı süreç işler...tasfiyeci, ajan, işkence ve infaz...
33 erin şehit edilmesi mesela, Şemdin Sakık'ın üzerine kalmıştır...Selim Çürükkaya ve Şemdin Sakık gibi o süreçten kurtulup sağ kalabilenlerin akıbetleri malum...
Şahin Dönmez, PKK'nın ilk kongresinde alınan karar gereği Öcalan'la birlikte örgütlenmeden sorumludur...Elazığ'da ve Diyarbakır'da yapılan işkenceler sonucu itirafçı olur...yıllar ve yıllar sonra ömrünün kalan kısmı PKK'dan saklanmakla geçen Şahin Dönmez çalıştığı nalbur dükkanında bulunur ve öldürülür...
İşkencede çözülen Şahin Dönmez'i hain ilan edip infaz emrini veren Öcalan, Kenya'dan uçağa bindirildiğinde henüz bir fiske dahi yemeden şakımaya başlamıştır...
Öcalan'ın kıymeti kullanışlı olmaktan ibarettir ve her yerde bir kullanıcı bulur...son kullanıcıları malum...Edirne'deki İmralı'dakine hesap verecek cümlesinde özeti var...
Ak Parti ve periferisinin çözüm süreci günlerindeki Öcalan güzellemelerine dair bir şeyler söylemek isterdim de Mustafa Özarslan'ı kızdırmayayım...boyunu aşan sulara dalma ihtiyar deyip boyumu hatırlatmak zorunda kalmasın...
Bu kısmı unutmayın...şimdi yoruldum, devamı gelecek...son seçime kadar...
