Sarılma, sevginin ve bağlılığın en doğal ifade biçimlerinden biridir. İnsanlar duygusal bağlarını ve sevgilerini sarılarak kolayca gösterebilirler. Aşk, dostluk, özlem ve şefkat gibi duygular, basit bir sarılma hareketiyle ifade edilebilir. Sarılmak, sevdiklerimizle olan bağımızı kuvvetlendirir ve bize destek olan birilerinin varlığını hissettirir. 

Nevşehir'de Turist Minibüs Devrildi: 18 Yaralı Nevşehir'de Turist Minibüs Devrildi: 18 Yaralı

Sevginin iyileştirici gücünü hepimiz duymuşuzdur. Bazıları sevginin tıbbi bir etkisi olmadığını düşünse de, bilimsel araştırmalar bunun aksini gösteriyor. Sevdiğimiz birine 20 saniye boyunca sarılmak, bedenimiz üzerinde pek çok olumlu etki yaratmaktadır. 

Sarılmanın sağlık üzerindeki etkileri oldukça geniştir. Sevdiğimiz biriyle sarıldığımızda, vücudumuz "oksitosin" hormonu salgılar. Oksitosin, mutluluk, aşk ve sevgi gibi duyguların kaynağı olup, bağışıklık sistemini güçlendiren önemli bir hormondur. Bu hormon, erkeklerde ve kadınlarda hipofiz bezinin arka tarafından salgılanır. 

Sarılma sırasında salgılanan oksitosin hormonu, bağışıklık sistemini güçlendirir. Güçlü bir bağışıklık sistemi, hastalıklar ve enfeksiyonlarla daha etkili savaşır. Doktorlar, kanserle mücadele eden hastaların bağışıklığını artırmak ve iyileşme süreçlerini desteklemek için sevdiklerinin yanında olmasını önerirler. Bu nedenle, oksitosin salınımının ve dolayısıyla sarılmanın sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğu söylenebilir. 

Ayrıca, oksitosin hormonunun kadınlarda döllenme sürecini ve doğumu kolaylaştırdığı gözlemlenmiştir. 

Sarılmanın kalp sağlığına da faydalı olduğu bilinmektedir. Araştırmalar, sarılma sırasında salgılanan oksitosinin kalp hastalıklarına yakalanma riskini azalttığını göstermektedir. 20 saniye süren bir sarılma, kan basıncını düşürür ve kalp atışlarını yavaşlatır. 

Muhabir: Betül Demir