Türk okçuluk geleneğini yaşatan ve geçmişten günümüze aktaran TürkPusat Müzesi 3 binden fazla okçunun yetişmesine katkı sağladı. Müze, Osmanlı ve Selçuklu’dan kalma okçuluk mirasını koruyor ve sergiliyor.

TürkPusat Müzesi, 2019 yılında açılan ve Türk okçuluğunun tarihini, geleneklerini ve kullanılan ekipmanları sergileyen önemli bir kültür merkezi olarak öne çıkıyor. 

Müzede sergilenen eserler, okçuluk tarihinin derinliklerine inmeyi sağlayan önemli koleksiyonlardan oluşuyor. 
3 binden fazla okçuya eğitim veren müze, günümüzde okçuluğa dair değerli materyalleri ve tarihi eserleri sergileyerek bu kültürü gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor. Müze, okçuluk sanatının geçmişini yansıtan eşsiz koleksiyonlarıyla dikkat çekiyor.

Türkpusat Müzesi, Okçuluğun Geçmişini ve Eğitimi Yaşatıyor

Türkpusat Müzesi, 2019 yılında kapılarını açtı ancak müzenin temelleri, eğitim ve ekipman odaklı bir kuruluş olarak çok daha öncesine dayanıyor. 

Müze çalışanlarından Muhsin Işık, geçmişe dair önemli bilgiler verdi. Bugüne kadar 3 binden fazla okçuya eğitim verildiğini belirten Işık, "Şimdi eğitilen bu okçular arasında günümüz şartlarına göre usta denilebilecek okçular, eğitmenler, antrenörler var. Eski öğrencilerimizden bazıları yarışmalara katılıp derece alıyor. Bu müze aslında okçuluğun mutfağından geliyor" dedi. 

Eğitim sürecinde biriktirilen materyallerin ve koleksiyonların kültür hayatına kazandırılması amacıyla müzenin açıldığını anlatan Muhsin Işık, "Burası yalnızca bir sergi alanı değil, aynı zamanda okçuluk kültürünün yaşatıldığı bir merkezdir" diyerek müzenin misyonunu vurguladı.

Müzedeki Eserler ve Anlamları

TürkPusat Müzesi, Türk okçuluğunun geçmişini yansıtan eşsiz eserleri ziyaretçilerine sunuyor. Bu eserler arasında kıyafetlerden silahlara, okçuluk ekipmanlarından tarihi belgeler ve objelere kadar birçok farklı koleksiyon bulunuyor.

Solak Kaftanı ve Tılsımlı Gömlekler

Yeniçeri okçularının giydiği 'Solak Kaftanı', müzedeki dikkat çeken eserlerden biri. 

Muhsin Işık, "Bu kaftanı giyen yeniçeri okçuları, iki elini de çok iyi kullanabildiği için solaklar arasından seçilirdi. Padişahı korumakla görevli olan bu özel birlikler, zırhlarının içine tılsımlı kıyafetler giyerdi. bu tılsımlı kıyafetleri bir nevi giyilebilir cevşen gibi düşünebilirsiniz" diyerek Solak Kaftanı hakkında bilgi verdi. 

Müzedeki tılsımlı gömleklerden birinin üzerinde Osmanlıca yazılmış olan metnin Türkçesi şu şekilde:  

"Bu gömleği kuşananın ömrü uzun, bahtı açık ola. Kısmeti tez açıla, vücudu kavi, sağlığı daim ola. Kem gözlerden uzak ola. Eli ve dili günahlardan ari, dualarla müzeyyen ola. Elhasıl Rabbim iki cihanda temiz ve aziz kıla."

2025 Yılında Oğlak Burcunu Neler Bekliyor? 2025 Yılında Oğlak Burcunu Neler Bekliyor?

Göğüs kısmında ise okçuların nidası olan "Ya Hak" sözü yer almakta.  

Zihgir: Okçuların Yüzüğü

Müzede sergilenen önemli objelerden biri de zihgir, yani okçu yüzüğüdür. 

Muhsin Işık, zihgirlerin Selçuklu ve Memlükler döneminde gümüş ve bronz kullanarak yapıldığını, ancak bu zihgirlerin yay kirişine zarar verdiğini aktardı. Bu nedenle ilerleyen dönemlerde Osmanlılar manda boynuzu, fildişi ve kehribar gibi dayanıklı malzemelerin tercih edildiğini açıkladı.

Müzedeki koleksiyonda farklı zihgir modelleri ve manda boynuzunun işlenmemiş hali görülebilir.

Puta ve Kemankeş Geleneği

Puta, okçulukta kullanılan bir hedef tahtasıdır. Putanın üzerindeki küçük daireye, 150 metre mesafeden sekiz ok atarak dairesel bir şekil oluşturabilen okçulara 'kemankeş' unvanı verilirdi. 

Müze Çalışanı Işık, son kemankeşlerden biri olan 'Necmeddin Okyay' ile ilgili, "Necmettin Okyay o dönemde Atatürk'ün kurduğu Okçuluk Spor Kulübü'nde dönemin öne çıkan diğer isimleri ile birlikte atışlar yapan ve bu geleneği yaşatan önemli bir isimdir. Aynı zamanda ebru ve hat sanatlarıyla da ilgilenen bir karakterdir" sözleri ile bilgi verdi. 
Bununla beraber "Osmanlı'da okçulukla profesyonel olarak uğraşacak kişilere, 5 yıl kadar hat sanatı ile uğraşmalarının tavsiye edildiği ya da zorunlu kılındığı söylenir
" dedi.

Yay Yapımında Kullanılan Malzemeler

Türk yayı yapımı büyük ustalık gerektiren ve uzun süren bir süreçtir. Bir yay, yapım sürecinin bir ila iki buçuk yıl arasında tamamlandığını ve buna karşılık olarak nesilden nesile aktarılabilecek kadar dayanıklı olduğunu aktaran Işık, müzede Türk yay örneklerinin de sergilendiğini hatırlattı. 

Müzede yay yapımında kullanılan akçaağaç, manda boynuzu, manda siniri ve mersin morinası balığı gibi malzemeler sergileniyor. 

Dünyanın En Kapsamlı Ok Ucu Koleksiyonu

Türkpusat Müzesi, okçuluk tarihine dair dünyanın en kapsamlı koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır. Müze, 400'den fazla ok ucu ve 87 farklı tipte ok ucu ile ziyaretçilerine geniş bir çeşitlilik sunuyor. Işık bu koleksiyon hakkında "Çeşitlilik ve dönemlendirme bakımından dünyadaki en kapsamlı müze Türkpusat Müzesidir" dedi.

Koleksiyonda, taş devri, tunç devri, doğu Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve İskitler dönemlerine ait ok uçları yer alırken, aynı zamanda Kızılderililere ait ok uçları da bulunmaktadır. Bu koleksiyon, dönemsel ve türsel çeşitliliğiyle dikkatleri çekiyor.

Türkpusat Müzesi, okçuluğun tarihi ve gelişimi hakkında derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için eşsiz bir kaynak sunmaktadır.

Sergilenen ok uçları şunları içeriyor:  

  • Taş Devri, Tunç Devri, Doğu Roma ve Bizans’a ait ok uçları
  • Selçuklu, İskit ve Osmanlı dönemlerine ait örnekler  
  • Kızılderililere ait olduğu bilinen iki ok ucu
  • İskit çentikli ok uçları

Koleksiyon içerisinde dikkat çeken bir parça olarak öne çıkan İskit çentikli ok uçlarının ucunda geriye doğru yapılan çentikler, okun saplandığı kişiyi öldürmek yerine yaralayıp çıkarmaya çalışan kişinin daha fazla hasar almasını sağlamayı amaçlamıştır. 

Bu tür ok uçları, savaşlarda etkin bir şekilde kullanılmıştır.

Müzede Sergilenen Diğer Eserler

Müzede ayrıca: 

  • Islık oku, yangın oku, menzil okları, endamlı oklar ve ibrişim oku gibi özel ok türleri
  • Orijinal 3 parçalı kadın okçu kıyafeti
  • Osmanlı ve Selçuklu zırhları
  • II. Abdülhamid’in kılıcı 
  • Osmanlı dönemine ait iki hançer
  • At koşum takımları
  • Farklı dönemlere ait yay örnekleri
  • Zırh, kalkan, miğfer gibi savunma teçhizatları
  • Topuz ve gürz
  • Kurşun askerler ve birçok eser sergilenmektedir.

Türk Okçuluğunun Geçmişine Yolculuk

TürkPusat Müzesi, Türk okçuluğunun tarihine ışık tutan ve bu kültürel mirası gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan önemli bir merkez olarak konumlanıyor. 

Okçuluk geleneğinin unutulmaması ve yaşatılması adına önemli bir rol üstlenen müze, tarih meraklıları ve sporcular için eşsiz bir deneyim sunuyor.

Muhabir: Tuğba Ergen