Ramazan DURMUŞ'un 8 Nisan 2023 tarihli yazısı: Ahh güzel Türkçem
Efendy…
Tatilino…
Addax…
Coffee…
Hobyy…
Tour…
Group…
Service…
Laa pasha…
Ve klişeleşen birkaç uydurukça daha…
Ankamall
Anteres
Sıkılmayın, uydurukça değil bu apaçık Türk dilinin, güzel Türkçemizin katliamı…
Bakın! Daha neler neler var!
Marass...
Bostan’s...
Yapımall...
Dönerchi...
Kırtasiyechi...
Dervish
İsmet marketing...
Addres...
Kemermall...
Köftechi...
Börekçhi...
Dürümland...
Cann...
5 Dakka...
Daha say sayabildiğince...
Küresel markalar zaten Türkçeyi unutturdu. Sıraladıklarımız, halis Türk (!) işletmelerinin tabelalarındaki acı manzaralar...
Biraz İngilizce...
Biraz sokak dili...
Güzelim Türkiye’mden acı tabela manzaraları...
Çok sayın yöneticilerimizin Türkçe hassasiyetlerini dile getirir de bir tek önlem alındığını görmeyiz.
Bak biraz filmi geriye saralım daha neler neler gördü bizim kuşak…
Evet, bizim kuşak "Ulusal Düttürü" hayranlarını da gördü!
Türk’ün karakteri olan bağımsızlığımızın simgesi millî marşımıza, İstiklal Marşımıza “Ulusal Düttürü” diyenlerin devri...
Şimdi de sağımız solumuz "Türkçe katliamı"ndan geçilmiyor.
Neden mi bu Türkçe katliamı?
Tek nedeni var; yozlaştık, milli değerlerimizden uzaklaştık canlar...
Ne diyor dualarla ve rahmetle andığım Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu: “Türkçe giderse Türkiye gider”
Ya; Cennetmekan Aşık Veysel: “Türk’üz türkü çığırırız!”
Peki bizler ne çığırıyoruz?
Unutmayalım ki; Türk Dili, Orhun Abideleri ile başlayan kesintisiz yolculuğunda, 21. Yüzyılın ilk çeyreğine kadar ulaştırmayı başarmış büyük bir kültür ve medeniyet dili.
Ne yazık ki; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır” diyeli çok zaman geçti.
Peki bu uyku niye?
Eyy, yerel yönetimler…
Eyyy, esnafın sesi sivil toplum kuruluşları…
Eyy Valilerim…
Eyy Kaymakamlarım…
Eyy hükümet yetkilileri…
Nerelerdesiniz?
Güzel Türkçemizin katillerinin önüne set çekmek için daha ne kadar bekleyeceksiniz?
Türkçe, sahip çıkılmayı bekliyor!
Şimdi yeni bir gelişmeyi de Türkçemizin katliamına seyirci kalanlara hatırlatayım!
İtalya'da iktidar partisi, kamu yönetiminde “İtalyanca” yerine yabancı kelime kullanımını cezalandırmayı öngören yasa teklifini Meclise sundu.
Maksatları İtalyancayı "yok olmaktan kurtarmak ve korumak…"
Yasa tasarısı bununla da kalmıyor.
Kamuda görev alacaklardan yazılı ve sözlü olarak “İtalyanca”ya iyi derecede hakim olmayı şart koşuyor.
Yani Türkiye’ye dönelim; Türkçe kelimeleri yutanlar hapı yutuyor!
Tasarı, özel şirketlerin iş unvan adları ve kısaltmaları dahil resmi yazışmalarda İngilizce kullanımını da yasaklama amacını taşıyor.
Tasarı, bu kuralları ihlal edenlere de 5 bin avro ile 100 bin avro arasında değişen para cezası öngörülüyor.
Diyorum ki, Gazi Meclisimizin 28. Dönem çalışmalarında Türk’çe aşığı biri çıkar da Türk dilini, güzel Türkçemizi "yok olmaktan kurtarmak ve korumak" adına kürsüye yumruğunu vurur mu dersiniz…
Bekleyip göreceğiz!
Yeni bir yazıda buluşmak umuduyla…