Ersan AKBAŞ’ın 6 Mayıs 2023 tarihli yazısı: Ankara’nın 90’lı Yıllardaki Sinema Salonları
Sizce Ankara’da 90’lı yılların en iyi sinema salonu hangisiydi?
Bu soru, yaşı 40 ve üstü olanlara…
90’lı yıllar, sinemalar açısından günümüzden farklıydı. Çünkü sinema salonları kaliteli değildi.
O yıllarda en büyük amaç sinemaya gidip filmi izleyebilmekti. Şimdiki gibi yemek arası sinema anlayışı yoktu.
Bu anlayış alışveriş merkezlerindeki (AVM) sinema salonlarının hayatımıza girmesiyle ortaya çıktı.
AVM / Şirket sinemalarından önce Başkent’in sinema salonları apartmanlarda hizmet vermekteydi.
Bu sinema salonları Ankara’nın önde gelen cadde ve sokaklarında özellikle de Kızılay bölgesinde toplanmıştı.
Ayrıca 90’lı yıllar, sinema salonlarında yeni ses sistemlerinin hayatımıza girmeye başladığı yıllardı.
Dolby ses sistemlerinin atalarını o dönemlerde tatmıştık ve bizlere muhteşem geliyordu.
Görüntü kalitesinde de değişimlerin başladığı yıllardı.
Bilgisayarda üretilmiş görüntülerin film karelerine yeni yeni geçtiği bir dönemdi.
O döneme ait bir özellik de sinema koltuklarıydı.
Ne yazık ki çoğu sinema salonlarının koltukları ya eskimiş ya da kırık olurdu.
Bazı koltukların da yayları içine çöktüğünden sizde çukurda oturuyormuş hissi yaratırdı.
Ben unutmuşum; dostum hatırlattı,
O dönemde sigara içme yasağı olmadığı için film aralarında fuaye alanı sigara dumanıyla dolardı.
O duman daha sonra ince bir tabaka halinde sinema salonuna sızardı.
Yine dostum hatırlattı, o dönemde film seansları gazetelere verilen ilanlardan takip edilirdi.
Tabii bazen ilanlarda yanlış basım olurdu ki o kadarcık olsundu, beklerdik yine de...
Sinema salonlarının bir diğer özelliği de arkadaşlarla buluşma yeri olmasaydı.
Cep telefonu kullanılmayan bir dönem olduğu için arkadaşlarla buluşma yeri olarak sinema salonlarının önü tercih edilirdi.
“Yarın saat 13:00’te Batı Sineması’nda buluşalım” gibi..
O yılların sinemalarının güzel tarafı ise bilet fiyatlarıydı.
Rekabetten dolayı bilet fiyatı oldukça esnekti. Her bütçeye uygun sinema salonu bulmak mümkündü.
Sinemaların bilet gişeleri de camekanlıydı. Tam bir klasikti yani…
Bu sinemalardan günümüze sadece ikisi ulaşabildi: Kızılırmak ve Büyülü Fener Sinemaları…
Diğerleri AVM/şirket sinemalarıyla rekabet edemeyerek sessiz sedasız kapandı…
Buradan AVM sinemalarını kötülediğim anlamı çıkmasın.
Şunu söylemek isterim ki her devrin sinema dönemi kendine göre farklı...
Dolayısıyla sinema salonları da bulunduğu dönemin kültürünü yansıtıyor.
Bu dönemdeki teknolojiyi ve sinema salonlarının kalitesini inkar edemem.
Ama bu yazıyı okuyan 20’li yaşlarda bir okur, bundan 20 yıl sonra o dönemin okurlarına kapanan AVM sinemaları ile ilgili böyle bir nostalji yazısı yazarsa hiç şaşırmam.
Çünkü sinemada yeni bir döneme daha girildi.
Dijitalleşen sinema, Netflix, Disney, Amazon gibi paralı platformlarda ciddi şekilde yer almaya başladı.
Teknolojik gelişmelerin sinema salonlarının geleceğini tehdit etmeye başladığını söylemek, çok bilmişlik olmasa gerek…
Özetlersek, Ankara’nın 90’lı yıllar dönemine damga vuran sinema salonları kendi döneminin ruhunu yansıttılar…
Bizlerde de silinmeyecek hatıralar ve izler bıraktılar.
Şimdi bu sinema salonlarının isimlerini sıraladıkça yaşı 40 ve üzerinde olanların yüzünde bir tebessüm olacaktır, içinden de bir sıcaklık geçecektir.
Hadi başlayalım:
BÜYÜLÜ FENER
AVM sinemasına direnen günümüzün son kalesi…
Birçok Ankaralının hala tercih ettiği apartman katlı sinemalardandır.
90’lı yılların son dönemlerinde açıldığı için salonları ve ses sistemiyle AVM sinemalarıyla her zaman yarıştı ve yarışmaya da devam ediyor.
Cep salonlarının bile ses kalitesi AVM sinemalarıyla yarışır.
KIZILIRMAK SİNEMASI
Hala mücadelesini veren diğer bir son kaledir.
AVM sinemalarıyla yıllarca mücadele etti ve etmeye de devam ediyor.
Bunu nasıl başarıyor, şaşırıyorum. Özellikle Kovid salgını sırasında kapanma tehlikesi bile geçirmişti.
Sinema yıllarca kendi tarihi öğelerini korudu.
Yerdeki mermerlere kadar…
Ankesörlü telefonu dahil fuaye bölümündeki birçok obje, camekanlı bilet satış yeri hep aynı kaldı.
Tarihi bir sinema salonu gibi onurlu mücadelesini, Kızılay’da Kızılırmak Caddesinde sürdürmekte…
MİTHATPAŞA SİNEMASI
Ankara Kocatepe Camii aşağısında adını Mithatpaşa Caddesi’nden alan sinemaydı.
Tam adı, Mithatpaşa Kültür ve Eğlence Merkezi’ydi. Bilet fiyatları öğrenci dostuydu.
Ana Sinema salonu balkonluydu ve 90’lı yılların ikinci yarısında Ankara’nın en iyi ses sistemine sahip salonlarından biri olmuştu.
Mithatpaşa Sineması'nın benim için yeri hep ayrı olmuştur.
Kendi tarihimin o dönemdeki en iyi filmlerini bu salonda, can dostumla beraber izlemişimdir.
METROPOL SİNEMASI
Yıllarca Ankaralılara hizmet veren başrol sinemalardandı.
Kızılay Selanik-2 Caddesi’nde apartman katlı sinemalarımızdandı.
Ana salonlarının ses sistemi çok iyiydi. Aynı şeyi cep salonları için söyleyemeyeceğim.
Ama şunu söyleyebilirim ki Ankaralılara uygun bilet fiyatlarıyla çok film izlettirmiştir.
Maalesef zamanla şirketleşen sinema sektörüyle yarışamadı, kovid salgını sonrası sessiz sedasız Ankaralılara veda etti.
MEGAPOL SİNEMASI
Kızılay Konur Sokak’ın sinemasıydı. Apartman katlıydı. Bilet fiyatı da bütçelere uygundu.
Öğrenci kesiminin en çok tercih ettiği sinemalardandı.
Özellikle büyük sinema salonunun ses sistemi dönemi için çok iyiydi.
Yanlış hatırlamıyorsam da büyük salonu balkonluydu.
ANKAPOL SİNEMASI
Ankara Kocatepe yakınlarında, Metropol sinemasının bir sokak ötesinde, Kızılırmak Sinemasına da çok yakındı.
Tek bir sinema salonuyla apartman katlı sinemalarla yıllarca mücadele etti.
Ankapol’un sinema salonu, şimdiki AVM sinemalarının büyük salonlarıyla emin olun yarışırdı.
Ses sistemi de son dönemlerde oldukça iyiydi. Ayrıca Sinema salonu balkonlu olanlardandı.
BATI SİNEMASI
Bakanlıklarda Atatürk Bulvarı üzerinde hizmet veren sinemaydı. Yıllarca biri büyük, üç salonuyla Ankaralılara hizmet etti. Sonra sessiz sedasız o da aramızdan ayrıldı.
Özellikle önemli filmleri aylarca gösterimde tutarak Ankaralıları, “Bu filmi nasıl kaçırdım?”üzüntüsünden kurtarırdı.
AKÜN SİNEMASI
Atatürk Bulvarı üzerindeki ikinci sinemadır. Yıllarca sinema salonu olarak hizmet verdikten sonra şimdilerde tiyatro sanatına hizmet etmekte…
İlk açıldığında Hababam Sınıfı filmini yayınlayan Akün Sineması kapanışını da Hababam Sınıfı filmiyle yapmış ve Ankaralı sinemaseverlere veda etmiştir.
KAVAKLIDERE SİNEMASI
Tunalı Hilmi Caddesi’nin vazgeçilmez sinema salonuydu. Döneminin en iyi ses sistemine sahipti.
Doğal olarak bilet fiyatı pahalı sinemalarımızdandı.
Yıllarca festivallere ev sahipliği yaptı.
Bu nedenle Avrupa Konseyi’ne bağlı Eurimages-Europa Cinemas tarafından desteklendi.
Tabelasında da bunu gururla duyurdu.
2007 yılında Tunalı Hilmi caddesine veda etti. Eksikliği hala Tunalı Hilmi’de hissedilmektedir.
DERYA SİNEMASI
Kızılay’da Necatibey Caddesi üzerinde yıllarca Ankaralılara hizmet verdi.
Öğrenci dostu sinemalarımızdandı.
Seans başlarında sinema gişelerinin önü sakin olurdu.
Bu sakinlikten dolayı Derya Sinemasına gidip de gişeden döndüğümü hiç hatırlamam.
Bu nedenle stressiz, sakin, bana huzur veren bir sinemaydı, Derya Sinemaları…
NERGİZ SİNEMASI
Kızılay Menekşe-1 Sokak’ta bulunmaktaydı. İsmini bulunduğu Nergiz apartmanından almaktaydı.
Ankara’nın eski sinemalarındandı. Salonlarında da bunu hissettiriyordu.
MENEKŞE SİNEMASI
Ankara’nın apartman konseptli bir diğer sinemasıydı.
Nergiz Sinemasının biraz aşağısında Modern Çarşı’ya yakındı.
Adını sanırım Menekşe Sokak’tan almaktaydı.
Hem Nergiz hem de Menekşe sinemaları bütçe dostu sinemalardandı.
Birçok Ankaralının çok rahat bilet bularak film izlemelerine yardımcı olmuştur.
Özellikle Menekşe sineması önemli bir sinemaydı.
90’lı yıllara ait sinema salonlarının bende bıraktığı hatıra ve izler bu şekildeydi.
Bu değerlendirmeleri yazarken doğal olarak tarafsız kalamadım.
Çünkü özellikle tercih ettiğimiz sinemalar vardı.
O dönemi yaşayanlar için bu tercihler şimdi bile farklılık gösterebilir.
Çünkü herkesin sineması o dönemde kendisine özeldi.
Şimdi düşünüyorum da önemli olan bu sinemalara gitmekti ve bu hatıraları biriktirmekti.
Haftaya görüşmek üzere..