Ersan AKBAŞ'ın 9 Eylül 2023 tarihli yazısı: Denzel Washington’un Adaleti!

Adalet ekmek su gibi hepimizin ihtiyaç duyduğu bir kavram. Adaletsizlik ise hiç kimsenin yaşamak istemediği bir durum…

Maalesef, bazen adalet hızla sağlanamıyor.

Hukuk sistemi ya da mahkemeler, doğru kararı verebilmek için adaletin yerine getirilmesinde çok yavaş kalabiliyor.

O zaman da iş işten geçmiş olabiliyor.

Ya da bazen yetersiz deliller nedeniyle verilen bir karar, adaletin bu dünyada gerçekleşmeyeceğini gösteriyor.   

Çünkü güçlünün adaleti her zaman bu dünyada yenilmiyor, baskın gelebiliyor.

Sömürülenler ve ezilenler için o zaman işler öteki taraftaki ilahi adalete kalabiliyor.

İnancımıza göre ilahi adalette ise terazi hiç şaşmıyor, kimsenin hakkı kimsede kalmıyor.

Adı üstünde ilahi adalet… Öyle insanları güçlü-güçsüz diye ayırt etmiyor ya da insanlara zengin-fakir diye bakmıyor. Tabi işin bu tarafı, bilemediğimiz uzunlukta bir süreç…

Bu nedenle insanoğlu, adaletin her zaman hızla tecelli etmesini istemiş, arzu etmiştir.

Ve bir an önce hak eden hak ettiğine kavuşsun fikrindedir.  

O yüzden de kimi zaman adaleti, ama yanlış ama doğru bir şekilde, kendince sağlamak ister. 

Antoine Fuqua’nın yönetmenliğinde 2014 yılında hayatımıza giren, 2018 ve 2023 yıllarında da devamı çekilen Adalet / The Equalizer filmleri, işte tam da bunu anlatır.

The Equalizer’da, Denzel Washington’un hayat verdiği Robert McCall karakteri, adaletin hızla gerçekleşmesini arzu edenler için gözü kara mücadele eder, izleyenlerin de gönlüne su serper.  

Sakin bir hayat yaşamak istese de eski bir özel servis elemanı olan Robert McCall’in karşısına kader hep adalet isteyenleri çıkartır.

O da bu insanların adaletini sağlayabilmek için toplumsal yaşamda kendi devletlerini kurmuş çete ya da örgütlere karşı ölümüne bir mücadeleye girer.

Bunu yaparken de karşısındakini önce uyarır; ama bu güçlü kişilikler, gücünün verdiği kibirden dolayı kendinden o kadar emindir ki onu bir sinek gibi ezeceklerini düşünür, dalgasını geçerler.

Sonunda bu insanları, filmde hep Robert McCall’in gazabına uğrarken görürüz.  

Hiç beklemedikleri bir şekilde, tanımadıkları biri tarafından dünyaya veda etmeye hazırlanan bu kişilerin ağzından ise şaşkınlıkla hep aynı soru çıkar: “Kimsin sen?”  

Gazap demişken, filmlerin üçünde de çaresizlerin adaleti sağlanırken alınan intikamlar, gerçekçi bir şekilde izleyiciye geçer.   

Sanırım filmin kendi içerisindeki başarısı da buradan gelmekte…

Bunu da Robert McCall karakterini yaşına rağmen çok iyi canlandıran Denzel Washington sağlamakta…

Aynı zamanda Denzel Washington’ın ilk üçlemesi olan Adalet / The Equalizer filmleri, kanunsuz intikam alma film kategorisinde -tabii varsa böyle bir kategori- ustalık sınıfına girmiş bir film olarak da karşımıza çıkmakta.

Rakipleri olan Keanu Reeves’in John Wick, Liam Neesson’un Takip/Taken ve Tom Cruise’un Jack Reacher film serileri arasında kendisine anlamlı bir yer bulmakta ve gerçekçiliğiyle öne geçmekte…

Adalet/The Equalizer üçlemesinin son filmi ülkemizde halen sinemalarda gösterimde…

Her zaman yazdığım üzere bu hayat pahalılığında sinemaya gidebilmek zor... Ama yine de bir bütçe ayırabiliyorsanız, bu filmi sinemada izlemenizi tavsiye edebilirim.

Haftaya görüşmek üzere…