Ersan AKBAŞ'ın 9 Mart 2024 tarihli yazısı: Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki
En sonda yazacağımı en başta yazayım.
Bu başarı tamamen Fransız Kanadalı yönetmen Dennis Villeneuve’e yazar.
Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki filminin yönetmeni, tartışmalı ilk filmden sonra başyapıt düzeyinde bir film ile karşımızda.
Tartışmalı diyorum; Dune evrenini anlatan ilk film, birçok sinema izleyicisinde soru işaretleri bırakan film olmuştu.
Arrakis, Harkonnen, Atreides, Fremen, Bene Gesserit gibi kavramlar, Marvel filmlerinin narkozundaki sinemaseverlerin aklını karıştırmıştı.
Basit popcorn filmlerinin üzerine, hem bilimkurgu hem epik hem de entrika dolu bir film çekmek bünyelere fazla gelmişti.
İlk filmin gizemli havası, sürekli kapalı göndermelerde bulunması kimi izleyiciyi sıkmıştı. (Bu satırlar, beğenenleri kapsamıyor)
Artık ikinci film ile birlikte Dune’un bir üçleme olduğu kesinleşti.
Gösterimde olan Dune: Bölüm İki filmi ile gördük ki bu filmin başarısı, gizemli ilk filmin cazibesini de artırdı.
Çünkü Bölüm İki, birinci filmin eksiğini - gediğini tamamladı. Taşları yerine oturttu. Bir güneş gibi de parladı.
Belli ki üçlemenin son filmi gösterime girdiğinde, ilk iki filmin değeri daha da anlamlı olacak.
İşte bu nedenle yazımın başında, bu başarı tamamen yönetmen Dennis Villeneuve’e yazar, diye yazdım.
Kanadalı yönetmenin, her filminde ortaya çıkardığı başarı, büyük takdiri hak ediyor.
İlk filmde, evrendeki en değerli maddeye sahip, Dune olarak da adlandırılan çöl gezegeni Arrakis’teki kanlı satrancı izlemiştik.
Entrika - ihanet - güçler ittifakı sonucunda, ‘baskın basanındır’ sahtekârlığı ile Harkonnenler, Dune gezegeninde Atreides ailesinin üstünden silindir gibi geçmişti.
İkinci filmde ise Atreides ailesinden geride kalmış tek kişi olan Paul Atreides, ailesine komplo kuranlardan intikam almak için Arrakis’in yerlileri Fremenlerle güç birliği yapıyor.
Bunu yaparken de çöl gezegeni halkının, kendisinde gördüğü/bulduğu, ruhani/mehdi kişiliği işin içine katmaktan da çekinmiyor.
Filmde, Paul Atreides’te Timothée Chalamet, Chani’de Zendaya, Jessica’da Rebecca Ferguson ve Sitilgar’da Javier Bardem’in oyunculukları birinci sınıf.
Ancak bir Auistin Butler var ki inanılmaz. Canlandırdığı kötü karakter Feyd Rautha ile rol çalıyor.
Ayrıca serinin ikinci filminde tempo arttıkça, politik entrikaların tıpkı bir örümcek ağı gibi her yeri kapladığını görüyoruz.
Entrikaların dozu arttıkça da 2 saat 46 dakikanın sonunda film, dünya genelinde aldığı evrensel övgüyü fazlasıyla hak ediyor.
Filmden verebileceğim tek ipucu ise düğümün üçüncü filmde çözüleceğidir. İkinci film buysa üçüncü filmin ne olacağını anlatmaya kelimelerim yetmiyor.
Belli ki bizi Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin daha da üstünde bir üçleme bekliyor.
Bu arada Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki’nin sinemalara bir heyecan getirdiği gerçek.
Sadece hafta sonu açılışında dünya genelinde sağladığı gişe hasılatı şimdiden maliyetini çıkardı bile.
Maliyet demişken tarihe de bir not düşmek istiyorum.
Ankara sinemalarında bir kişinin bilet fiyatı, 195 TL’ye ulaşmış durumda. 200 TL olmamasının nedeni satış teknikleri ile ilgili bir durum.
Artık, hızlı fiyat artışlarını iliklerimize kadar hissettiğimiz bir dönemi yaşıyoruz.
En basit kültürel faaliyet olan sinema, ne üzücüdür ki asgari ücretli kesim için lüks harcama sınıfına girmiş durumda. Enflasyonla mücadeleyi vatandaşla beraber sabırla ve azimle sürdüreceklerini belirtenlerin dikkatine sunmak istedim.