Yağmur TEMİZ'in 15 Ekim 2023 tarihli yazısı: ‘Ferhat ile Şirin’ Hikâyesi
Şehzadeler şehri Amasya denilince akla ilk gelenlerdendir Ferhat ile Şirin’in aşkı…
Hani şöyle bir cümle duymuşuzdur ya “Bu şarkı sevip de kavuşamayanlara gelsin” diye. İşte gerçekten tüm o tarz şarkılar Ferhat ile Şirin’e yazılmalı…
Şarkılara, şiirlere, hikâyelere konu olmuş bir aşk onların aşkı.
Bir Amasyalı olarak bunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım ve üzülmüştüm.
Efsaneler efsanesi Ferhat ile Şirin aşkının ayrıntılarından bahsetmek isterim.
Yaşadığı dönemin en iyi nakkaş ustası olan Ferhat, bütün dini yapıların ve sarayların süslemelerini yapardı.
Şirin’e olan bitmeyen sevdasını eserlerine yansıttığı için yaptıklarının çok güzel olduğu söylenir.
Delikanlı Ferhat, Mehmene Banu isimli Amasya Sultanının kız kardeşi olan Şirin’e ilk görüşte kalbini kaptırmıştır. Şirin de Ferhat’a ilk görüşte âşık olmuştur.
Ama kimsenin bilmediği bir durum vardı…
Amasya Sultanı Mehmene Banu da Delikanlı Ferhat’ı daha önce görmüş ve ona âşık olmuştu.
Ferhat, bir gün Şirin’i istemeleri için ailesini Mehmene Banu’ya gönderir. Mehmene Banu da Ferhat’a olan aşkından Şirin’i vermek istemez.
Mehmene Banu, kız kardeşi Şirin’i çok sevdiği için onu da üzmek istemez.
Amasya Sultanı Mehmene Banu, “Şehirde su yoktur. Kızı sana vermemi istiyorsan eğer, şehre suyu getir. Ben de sana kardeşimi vereyim” diyerek, Ferhat’a bir şart sunar.
Ailesi ve çevresindekiler Ferhat’ın bu sevdadan vazgeçmesi için çok dil döker. Şirin’e olan aşkından ölen Ferhat ise her şeyi yapmaya çoktan hazırdır.
Ferhat, suyu şehre getirecek ve Şirin’e kavuşacaktı...
Kazma ve kürek gibi ekipmanları toplayıp yollara düşen Ferhat, suyu getirmek için önce plan ve projelere başladı.
Suyu, günümüzde Şahinkayası olarak bilinen yerden getirmeliydi çünkü en elverişli yer orasıydı. Şehre çok uzak bir mesafede olsa da Şirin için değerdi…
Ferhat, suyu getirmek için başlar koca dağa vurmaya.
Mehmene Banu da her geçen gün Ferhat’ın suya yaklaştığını görünce karamsarlığa kapılıyordu.
Günler geçtikçe Ferhat’ın umudu artıyordu.
Çok geçmeden Mehmene Banu’nun aklına bir fikir gelir. Mehmene Banu, bir cadı bularak cadıdan Ferhat’ı durdurmak için bir büyü yapmasını ister.
Cadı, büyü yapmak yerine bir kazanda helva kavurur ve helvayı bir kaba koyarak Ferhat’ın kazmakta olduğu dağa doğru gider.
Ferhat’ı gören cadı, ona şöyle seslenir:
“Şirin öldü bak sana helvasından getirdim. Hala hırsla ne vuruyorsun kayalara böyle?”
Bu cümleleri duyan Ferhat, deliye döner ve elindeki kazmayı havaya fırlatarak, “Şirin öldüyse bana yaşamak haram!” der.
Havadan yere düşen kazma Ferhat’ın başına isabet eder ve Ferhat orada hayatını kaybeder.
Yaşananları duyan Şirin de hemen kayalıklara gelir ve o da kendini kayalıklardan aşağıya atar.
Amasya suya kavuşmuştur ama geriye ne Ferhat ne Şirin kalmıştır.
Ferhat’ın Şirin için kazdığı yerler Amasya’nın girişinde hala duruyor. İnanılmaz ama gerçekten duruyor. Yol kenarında böyle uzunca bir kanal gibi kazmış Ferhat…
Ben Amasya girişinde gördüğüm o görüntüyü unutamıyorum. Oradan her geçmemde duygulanıyorum.
Bir dahaki dinleyeceğiniz şarkıyı belki siz de “sevip de kavuşamayanlara” yani Ferhat ile Şirin’e armağan etmek istersiniz…