Ersan AKBAŞ'ın 23 Aralık 2023 tarihli yazısı: “İyi ki Sinema Var” Dedirten Bir Film
Kahramanımız, “Ne zaman çekeceksin?” diye sorar.
Gizemli fotoğrafçımız, “Bazen çekmem.” der ve ekler:
“Hoşuma giden bir an olursa, fotoğraf makinasının o anı bozmasını istemem. Anın içinde kalmak isterim”
Bir anın insan yaşamında ne kadar önemli olduğunu en güzel anlatan sözlerdir bunlar.
Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı filminde geçer bu enfes konuşma.
Bu film, “İyi ki sinema var” dedirten filmlerden biridir.
Kahramanımız Walter Mitty, Life dergisinde çalışmaktadır.
Film negatifleri sorumlusu olarak, dile kolay 16 yıldır hizmet vermiştir.
Ancak Life dergisi son sayısını çıkaracaktır.
Ve son kapağına Sean O’Connell adlı efsane fotoğrafçının göndereceği kareyi basacaktır.
Gizemli fotoğrafçımız, “Hayatımın karesi” diye nitelendirdiği pozu, Walter Mitty’e göndermiştir.
Ancak büyük bir sorun vardır.
“Yaşamın ta kendisi” adıyla basılacak fotoğraf karesi, ortadan kaybolmuştur.
16 yıldır tek bir fotoğraf karesi kaybetmeyen Walter Mitty için o kareyi bulmak, hayat memat meselesi olmuştur.
Helikopterden okyanusa atlama,
Köpek balığı ile kapışma,
İzlanda’da volkan patlamasının ortasında kalma,
Çılgın Afganistan günleri,
Himalayaların yükseklerinde yol alma,
“Hayalet kedi” kar leoparı ile karşılaşma gibi maceraların hepsi, o tek kareye ulaşabilmek için yaşanır.
1 saat 54 dakikalık zaman diliminde de film, sizi alır götürür.
Filmde Sean Penn, hayallerinin peşinden gidip dünyayı fotoğraflayan gizemli bağımsız fotoğrafçı Sean O’Connell’i canlandırır. Kısacık rolü çok anlamlıdır.
O fotoğrafların hayat bulması için çalışan Ben Stiller ise Walter Mitty rolünde hayallerinden uzaklaşırken yaşamın ta kendisini oynar.
Yani kimimiz hayallerimizin peşinden gitmek için kimimiz de hayallerimizden uzaklaşmak için çalışır dururuz.
Ta ki hayatın tesadüfleri bizi harekete geçirene kadar, o da geçirirse tabii…
Bu nedenle filmde kendinizden parçalar görürsünüz.
Nasıl biri olacağınızı hayal ederken, hayatın çarkları sizi birden sıradan yaşamın içinde sıkıştırabilir.
Zaman hızla akarken, hayallerinizden uzaklaşılan bir hayatı yaşamaya başlayabilirsiniz.
Hele ki geçinme derdi girdabına girmişseniz ve de o girdap içinde kaybolmaya başlamışsanız.
Ne yapmak istediğinize dair hayalleriniz/fikirleriniz elinizden uçup gidebilir.
Ama Falih Rıfkı Atay’ın da yazdığı gibi, “Bir kimse ölmedikçe daima vakti vardır”
Bu filmde de bunu izleyeceksiniz.
Dozu giderek artan duygusallığı ve göz yaşartan finali ile bu filmde, “hayallerin gerçekleşmek için var olduğunu” hatırlayacaksınız.