Ersan AKBAŞ'ın 6 Ocak 2024 tarihli yazısı: Kızımı Kurtarın!
2007 yılı yapımı Kızımı Kurtarın filmi yakın dönemde Netflix dijital platformunda yeniden gösterime girdi.
Baştan belirtmek isterim ki Kızımı Kurtarın/Gone Baby Gone filmi, ilginç olduğu kadar insanı sorgulatan bir film…
Film sanki bir yaşam temposundaymışçasına ağır seyrediyor.
Ama bazı filmler vardır ki içindeki ışığı hemen gösterir. Siz de o zaman dünya yıkılsa filmden kopmazsınız. Kızımı Kurtarın, tam da o filmlerden.
İzledikçe o ağır temponun içinde bir girdaba kapılıp gözlerinizi ekrandan ayıramıyorsunuz. Soluksuz filmi bitiriyorsunuz.
Filmin konusuna gelince ABD’nin Boston kentinde 4 yaşındaki bir kız çocuğu kaçırılır. Morgan Freeman’ın canlandırdığı Polis Şefi Jack Doyle, soruşturmada görece olarak yeterli bir mesafe kaydedememiştir.
Bunun üzerine iki sivil dedektif, kız çocuğunun yengesi tarafından kaçırılma olayını çözmeleri için tutulur.
Bu dakikadan sonra başlayan film, son dakikaya kadar belirsizlikler içinde devam eder ve finalde düğüm çözülür.
Ağır bir tempoda giden filmin finale kadar sizi ekrana bağlaması bence filmin bizlere bir hediyesi.
Buraya kadar kapalı yazmamın tabii ki de bir sebebi var. Çünkü final, filmin kırılma anı.
Bu andan itibaren film, ‘Ben ne yapardım?’ sorusunu herkese sordurtuyor. Amaç da bu soruyu sordurtmak.
Ama Kızımı Kurtarın filminin en güzel tarafı finalden sonra da devam etmesi.
Tıpkı gerçek yaşamdaki gibi… Çünkü günlük yaşamda da ne yaparsak yapalım, yanlış ya da doğru, hayat devam ediyor.
Tüm gerçekliğiyle akacak su, yolunu buluyor. Hatalı karar da versek doğru da davransak, yaşam akıp gidiyor.
Kızımı Kurtarın filmi de bu gerçeği çok sakin bir şekilde anlatıyor.
O nedenle ağır temposuna rağmen izleyenlerin filmden kopmamasının sebebi bu…
Filmin bittikten sonra bile sizi düşünceler diyarında yolculuğa çıkarmasının nedeni de bu.
Başrol oyuncularından Casey Affleck, dedektif Patrick Kenzie’de çok sade ve bir o kadar da etkili oyunculuk sergiliyor. Filmi tek başına alıp götürüyor.
Oyunculuğunun size geçmesinin en büyük ispatı da size, ‘ben ne yapardım?’ sorusunu sordurtması.
Diğer dedektif rolünü ise güzeller güzeli Michelle Monaghan canlandırıyor. Yer yer silik kalsa da güzelliği filme yetiyor.
Filmin yönetmeni ise ünlü oyuncu Ben Affleck… Casey Affleck’in ağabeyi… İlk yönetmenlik deneyiminde büyük bir iş kotarıyor. Ortaya yıllarca konuşulacak, harika bir film çıkarıyor.
Başrole kardeşini seçmesi ise riskli ve büyük bir karar. Kararının ne kadar isabetli olduğunu filmi izlediğinizde anlıyorsunuz.
Kızımı Kurtarın / Gone Baby Gone, sinemaseverlerin izlemediyse mutlaka izlemesi gereken filmlerden biridir. İzleyin ve kendinizi şu soruyla karşı karşıya bırakın: Ben olsam ne yapardım?