İnternetin Çözülemeyen En Gizemli Sırları İnternetin Çözülemeyen En Gizemli Sırları

ODTÜ Teknokent’te, TÜBİTAK destekli Eyesoft firması, çocuklarda disleksiyi 15 dakikada tanılayabilen yapay zeka tabanlı bir teknoloji geliştirdi. Bu sistem, çocukların göz hareketlerini analiz ederek okuma güçlüğünü erken aşamada belirlemeye yardımcı oluyor.

Göz Takip Teknolojisi ile Disleksi Tanısı

Projenin Ar-Ge Direktörü Prof. Dr. Kürşat Çağıltay, göz hareketlerini takip eden bu teknolojinin, bireylerin bakış yönlerini ve bilişsel süreçlerini analiz ettiğini ifade etti. Önceki çalışmalarında rehabilitasyon oyunları ve gözle kullanılan tekerlekli sandalyeler gibi projelere de yer verdiklerini belirtti. Çağıltay, bu yöntemle disleksi tanıma sistemini geliştirdiklerini ve geniş bir öğrenci grubuyla test ettiklerini vurguladı.

Türkiye'deki Durum ve Erken Müdahale İhtiyacı

Elde edilen verilere göre, Avrupa’da disleksi tanısı alan çocukların oranı yüzde 10 iken, Türkiye’de bu oranın binde 1’in altında kaldığını belirten Prof. Çağıltay, disleksi tanısı konmamış çocukların eğitim süreçlerinde yaşadığı zorlukların çoğu zaman göz ardı edildiğini ve bu nedenle müdahalelerin geciktiğini belirtti.

Hızlı Tanı Süreci

Geliştirilen sistem, çocukların okuma esnasında kaydettikleri göz hareketlerini yapay zeka ve makine öğrenmesi algoritmaları kullanarak değerlendiriyor. Bu sayede, hızlı bir geri dönüş ile tanı süreci kısaltılıyor ve müdahale süreçleri hızla başlatılıyor. Göz hareketleri, Türkçe dilinin özelliklerine uygun şekilde analiz ediliyor. Bu sayede disleksi riskini belirlemek mümkün oluyor.

Göz İzleme Teknolojisinin İşleyişi

Eyesoft Genel Müdürü Sevilay İmre, sistemin göz izleme teknolojileri sayesinde öğrencilerin okuma sırasında kaydettikleri verilerin analiz edildiğini açıkladı. İmre, “Normal gelişim gösteren çocukların göz hareketleri belli bir düzeni takip ederken, disleksi veya düşük okuma başarısı gösteren çocuklarda bu düzenin bozulduğu görülmektedir. Yapay zeka, bu verileri kullanarak disleksi oranını hesaplayarak çocuğun rehabilitasyon sürecine dair öneriler sunuyor” dedi.

Türkiye Genelinde Yaygınlaştırma Hedefi

İmre, okuma güçlüğünün zekayla ilgili bir durum olmadığını, aksine farklı öğrenme stilleri olduğunu vurguladı. Bu tanılama sisteminin Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasıyla, disleksi popülasyonunun net bir şekilde belirlenmesi hedefleniyor. Uzun vadede rehabilitasyon süreçlerine yönelik çalışmalar da yapılması planlanıyor.

Kaynak: AA