Sosyal yapılar, toplumsal bileşenlerin şekillenmesinde ve toplumsal yaşamın sürdürülebilirliğinde önemli bir rol oynar. Aile, eğitim, ekonomi, hukuk gibi kurumlar, sosyal paylaşımların farklı bileşenleri olarak toplumun temellerini oluşturur.
Bu kurumlar, toplumsal düzenin devamında önemli işlevler görür. Sosyal yapılar, sadece toplumsal düzenin ahenk içinde işlemesine yardımcı olmakla kalmaz, bunun yanı sıra kimlik inşasında da belirleyici olur. Bir toplumda hangi değerlerin, normların geçerli olduğu, kabul gördüğü bu yapılarla doğrudan ilişkilidir. Her sosyal yapı kendisine özgü dinamiklere ve işleve sahiptir.
Aile, eğitim, ekonomi, hukuk gibi kurumlar, sosyal paylaşımların farklı bileşenleri olarak toplumların temelini meydana getirirler. Bu kurumlar toplumsal düzenin devamında, değerlerin yeni kuşaklara aktarılmasında kilit bir role sahiptir. Bir toplumda hangi değerleri, normların geçerli olduğu, kabul edildiği bu yapılar üzerinden şekillenir ve meşru hale getirilir.
Sosyal yapılar, toplumsal yapının inşasında önemli bir rol oynar ve toplumun içinde yer aldığı temel İlişkiler ağını düzenler. Aile, eğitim, ekonomi ve hukuk gibi kurumlar, hangi davranış biçimlerinin kabul göreceği hangilerinin “anormal” görüleceği üzerinde belirleyicidir. Dolayısıyla söz konusu yapılar toplumları meydana getiren tek tek bireylerin hangi rolleri üstleneceğini de şekillendirir. Bu yapılar da zamanın gerekleri doğrultusunda durağan değil, aksine bir değişim ve dönüşüm halindedirler.