Lütfiye KÜÇÜKEKEN'in 26 Ağustos 2023 tarihli yazısı: Affet Özgürleş

Hayatımıza giren bütün insanların bize bir katkısı vardır bazen bir şeyler öğretirler bazen de biz onlardan bir şeyler öğrenebiliriz. Yaşadıklarımız olumsuz gibi gözükse de o olaydan almamız gereken dersleri aldıktan sonra inanın o kişilerin yaptıkları artık bizi etkilemez. 

Affetmediğimiz her kişi veya her olay aslında bizim omuzlarımızda, sırtımızda, boynumuzda ve vücudumuzun farklı yerlerinde ağrı olur, hastalık olur, bizim yaşama sevincimizi etkiler. Bununla ilgili çok güzel bir hikaye paylaşmak istiyorum:

Öğretmen öğrencilerine: ''Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?'' diye sorar 

Öğrenciler heyecanla ''Tamam'' derler.

Öğretmen: ''Bundan sonra ne dersem yapacağınıza söz verin ve şimdi yarına hepiniz birer plastik poşet ve beşer kilo patates getireceksiniz'' der.

Öğrenciler pek bir şey anlamasalar da ertesi gün patatesleri ve plastik poşeti getirirler. Öğretmen kendine merakla bakan öğrencilerine şöyle der:

Şimdi bu güne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın ve o kişinin adını patatesin üzerine yazıp poşetin içine koyun.

Bazı öğrenciler poşetlerine üçer beşer tane patates koyarken bazılarının poşeti neredeyse ağzına kadar doludur.

Öğretmen: ''Şimdi bu poşetleri bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin yanınızda taşıyacaksınız; yemek yerken, banyo yaparken, uyurken, okulda hep yanınızda olacaklar'' der.

İlk önce bu teklif öğrencilere eğlenceli gibi görünse de bir haftanın sonunda hocaları sınıfa girer girmez öğrenciler şikayete başlar.

Hocam bu poşetler çok ağır, çok kötü kokmaya başladı, insanlar bize tuhaf tuhaf bakıyor, hem sıkıldık hem de çok yorulduk.

Öğretmen gülümseyerek şöyle der:

Görüyorsunuz ki affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz, kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz, affetmek karşımızdaki kişiye bir lütuf değil; asıl kendimize yaptığımız en büyük iyiliktir.

Affetmeyerek hep geçmişe takılı kalıyoruz ve bu günümüzün tadını çıkaramıyoruz, bu ana odaklanamıyoruz. Peki ilk affedeceğimiz kişi kim sizce?

Kendimiz

•    Bugüne kadar kendimize nasıl davrandık?
•    Hep kendimizi suçladık, yargıladık, eleştirdik mi?
•    Geçmişte yanlış yaptığımızı düşündüğümüz şeyler için kendimize kızgınlıklarımız, keşkelerimiz var mı?

Bütün bu olumsuz duygular ve affedemediklerimiz bizi geçmişte esir bırakır.

Bir taraftan affedeyim derken bir taraftan da içimizdeki ses:

•    O kişi affedilmeyi hak etmiyor.
•    Affet de seni hep saf yerine koysunlar.
•    Sen böyle affedersen seni daha çok üzerler.
•    Affedip o kişiyi mükafatlandıracak mıyım?

Bütün bu iç seslerimize rağmen bu gün kendimiz için bir karar verelim. Önce kendimizi sonra bizi üzenleri affedelim.

Sahi siz o poşete kaç patates koyardınız?