Lütfiye KÜÇÜKEKEN'in 2 Eylül 2023 tarihli yazısı: Ertelediğin Kim?
Her sabah kalkmak için kurduğun alarmı biraz daha erteleyip uyuduğunda, ertelediğin şey aslında sadece alarm mı acaba düşün bakalım başka neleri erteliyorsun? Şimdiye kadarki yaşadığın hayatta kendi hayatının Sen neresindesin hayatının merkezinde kimler vardı, Kimler için yaşadın, koşturdun, gayret gösterdin?
Zaman hiç durmadan akıp giderken biz ne yapıyoruz? Anımızın kıymetini bilmek yerine yapmamız gerekenlerin zorunluluğu ile genelde de başkaları için yaşıyoruz, bir düşünelim yapmak istediğimiz şeyleri gerçekten yapabiliyor muyuz? Yapmak istediğiniz şeyler deyince hemen ev, araba almak, kariyer, aile sorumlulukları aklımıza geliyor değil mi? Pekiyi sadece bedenin, fiziksel benliğin değil de ruhunun istediklerini yapmak için neler deniyorsun? En son ne zaman ruhuna iyi gelecek bir şeyler yaptın?
Çevreni düşünmeden sadece kendin için ruhun için neler denedin? Ruhumuza iyi gelen şeyler hepimiz için farklılık gösterse de genel olarak dua etmek, manevi duygularımızı besleyip ona göre yaşamak, bazen yalnız kalıp o sessizlikte kendimizi dinlemek (Ben hayatımın merkezinde miyim? Hayattaki amacım için yaşıyor muyum? Benim yaşam amacım doğru mu gibi sorularla yüzleşmek) hayvanları sevmek, bitkilerle ilgilenmek, küçük çocuklarla vakit geçirmek, denizi seyretmek, yağan yağmurdaki toprak kokusundan mutlu olabilmek gibi… Eğer siz ruhunuzu doyurmazsanız zamanla sıkılıyorum, bunaldım, hayattan keyif alamıyorum diye şikayet etmeye başlarsınız.
Ruhunuzdaki, zihninizdeki bu negatif yüklerden kurtulmanın da bazı yolları var tabii ki, bedeninizdeki negatif yüklerden kurtulmak için topraklanmak gerekiyor mesela.
-Çıplak ayakla toprağa, çime basın (sahi en son ne zaman çıplak ayakla toprağa bastınız?)
-Bir ağaca sarılın, "üzerimdeki tüm negatif enerjiyi bırakıyorum’’ diyerek, ağaçtan toprağa bırakın gitsin, bazılarınızın ‘’Nasıl yani ağaca sarılırsam deli derler’’ dediğini duyar gibiyim. Bu yargılardan, el alem ne der lafından arınıp artık kendimiz için yaşamanın vakti çoktan geldi ve geçiyor bile.
Boş verin çevrenizdekileri siz negatif yüklerinizden kurtulun. Bu konuyla ilgili küçük bir alıştırma ile başlayabilirsiniz. Boş bir kağıda ruhunuzun nelerden mutlu olduğunu yazın, yaptığımız bu alıştırmada önemli olan yazdığınız maddeler arasında başkalarının değil sadece kendi isteklerinizin bulunması. Daha sonra bunları yapmak için kendinize zaman ayırın ve harekete geçin. Yarına ertelemeden geleceğin ellerine bırakmadan, çünkü geleceğin asla neler getireceğini bilemiyoruz. Yapacaktım ama işlerim bugün çok yoğundu, bugün olmaz ya da bir ara yaparım gibi cümleleri kendinize mazeret göstermeyin.
Bizler erteledikçe yaşamın mucizelerini ellerimizin arasından kaçırıyoruz ve kendinize inanın siz her şeyi yapabilecek güce sahipsiniz;
-Seviyorsanız söyleyin
-Merak ediyorsanız sorun
-Canınız istediğinde bağırarak şarkı söyleyin
-İstediğinizde sessiz kalıp kendinizi dinleyin
-Canınız sıkkınsa iyiyim deyip etrafa gülücükler saçmayın
çünkü tüm duyguları bastırmadan yaşamamız gerekir. Yarına ertelediğimiz bir şey için her şey geç olabilir, anın tadını çıkarmaya bakın yaşamı karmaşık hale getirmeyin.
Güzel anılar biriktirdiğiniz bir ömrünüz olması dileğiyle…