Şevval Elif KIRAN'ın 16 Mayıs 2023 tarihli yazısı: Batı Karadeniz Blog
Herkese merhaba, bu yazımda Batı Karadeniz’de bulunan gezilecek yerlerden bahsedeceğim. Ankara’yı başlangıç noktası aldığımız zaman devam ettiğimizde, sizlere ilk durak Bolu’dan bahsetmiştim. Şimdi ise Düzce, Bartın konumuz olacak.
Yaklaşık olarak Ankara’ya iki buçuk, üç saat uzaklığında bulunan Düzce, turizm açısından deniz-kum-güneş diye tabir ettiğimiz yaz turizmine ev sahipliği yapmaktadır. Yemyeşil doğası, yaylaları, şelaleleri ve gölleri ile Düzce; özellikle doğa yürüyüşleri, rafting, trekking gibi alternatif turizm rotaları arayanlar için mükemmel bir destinasyon. Hem yakınlık açısından hem de günümüzde tatil bölgelerindeki anormal fiyatlandırma göz önüne alınacak olur ise Düzce hem Ankara iline hem de İstanbul iline yakınlığı itibarıya turistlerin uğrak yeri olmayı hedeflemektedir. Düzce’nin turistik açıdan en göç alan ilçesi ise Akçakoca’dır. Karadeniz’in en güzel köşelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Burası yeşil ve mavinin tonlarının en güzel kaynaştığı şirin bir tatil beldesi. Şifalı kumları ve mavi bayraklı plajları ile Akçakoca, deniz tatili düşünüp İstanbul’dan fazla uzaklaşmak istemeyenler için harika bir alternatif. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında havanın sıcak ve bunaltıcı olduğu zamanlarda Karadeniz’in bu güzel köşesine gelerek denizin ve güneşin keyfini sürebilirsiniz.
Sadece Akçakoca ile kalmamakla beraber Düzce’de gezilecek ve görülmesi gereken yerlerden kısaca bahsetmek istiyorum. Güzeldere Şelalesi… Zümrüt yeşili bir doğa ve gürül gürül akan suları ile Güzeldere Şelalesi, görenleri büyülüyor. Şelale, görenlerin fotoğraf çekindikleri, soğuk suların rahatlatma hissine kavuşmaları adına turistlerin uğrak yeri olmuştur. Efteni Gölü ise müthiş manzarası ile karşımıza çıkıyor. Geçmiş yıllarda daha geniş bir alanı kaplayan göl, günümüzde kuruyarak küçülmüştür. Merak edilen diğer turistik alan ise Fakıllı Mağarası’dır. Milyon yıllık tarihe sahip olduğu tahmin edilen mağarayı gezi amaçlı gelenlerin yanı sıra nefes darlığı, astım ve bronşit gibi hastalıklara iyi geldiğini düşünen kişiler de ziyaret ediyor. Mağaranın içinde birçok galeri bulunuyor. Bu galeriler arasında en dikkat çeken yer ise "Beyaz Oda". Beyaz Oda’da damlataşın en güzel örnekleri yer alıyor. Sarkıt ve sütunların yer aldığı mağara, yaz ve kış mevsimlerinde nemli, sıcak ve serin bir havaya sahip. Turistlerin hem sağlık turizmi hem deniz-kum-güneş turizmi amacıyla yola çıktığı Düzce’de çeşitli kültürel geziler sağlanabiliyor. Düzce’de orman içerisinde birçok bungalov, kamp yerleri de bulunmaktadır.
Çok kısa Bartın’dan bahsedecek olursak; Karadeniz ikliminin hâkim olarak görüldüğü Bartın’da hemen hemen her mevsim yağış görülmektedir. Yaz ayları serin, kış ayları ise ılık geçmektedir. Ziyaret için en uygun zaman ise Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarıdır.
Şehre tepeden bakmayı sevenlerdenseniz çok güzel bir tepeden bahsedeceğim, Bakacak Tepesi. Buranın hikâyesi; Fatih Sultan Mehmet’in, “Lala lala, çeşm-i cihan bu mu ola” diye bahsettiği yerdir. Tepede bir dürbün bulunuyor, dürbünle marinayı, yelkenli gemileri ve balıkçı tekneleri gözlemleyebilirsiniz. Közde yapılan veya haşlanmış mısırlardan yiyerek anın keyfini bunaltıcı olmayan hava eşliğinde çıkartabilirsiniz.
Yine Ankara ve İstanbul iline yakın olması sebebiyle, deniz-kum-güneş turizmi açısından Bartın’nın güzel mi güzel koyları ilgiyi kendine çekmektedir. Nüfus yoğunluğunun olmaması, şehre daha toy ve sade, temiz bir hava katmaktadır. Bu koylardan, plajlardan en bilineni doğa ile denizin kavuştuğu İnkumu Plajı. Hoş bir güzelliğe sahiptir. Temmuz ve Ağustos ayları denize girmeniz için en uygun zamandır ancak çok yoğun olduğunu belirtmeliyim. Kasım ve Mayıs ayları daha sessiz ve sakindir, tabii su oldukça soğuktur. Tipik Karadeniz özelliğini taşıyan deniz, dalgalıdır.
Bu yazımda kısa tatillerinizi değerlendirebileceğiniz, kolay ulaşabileceğiniz iki tatil bölgesinden bahsetmiş bulundum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…